Dünya çapında dayanıklı otomobil denilince akla ilk gelen markaların, Japon kökenli olması tesadüf değil. Toyota, Honda, Nissan gibi devler, sadece teknolojik yenilikleriyle değil; sundukları güvenilirlik ve dayanıklılıkla da öne çıkıyor.
Peki bu araçlar, neden milyonlarca insanın bir numaralı tercihi?
Japonya’nın her alanda bilinen disiplini, otomotiv sektöründe de kendisini hemen belli ediyor. Japon üreticileri, kökü çok eskiye dayanan bir anlayış geliştirmişler. Bu anlayışa göre üretilen araçları ise, diğerlerine göre daha sağlam.
Toyota Üretim Sistemi adındaki bu yalın üretim anlayışı, israfı ortadan kaldırırken kaliteyi maksimum seviyeye taşıyor. Bu sistemde her parça, milimetrik hassasiyetle kontrol ediliyor ve montaj hattında bir sorun tespit edildiğinde üretim anında durduruluyor.
Ayrıca sürekli iyileştirme (Kaizen) ve hata önleme (Poka-Yoke) teknikleriyle, araçların uzun ömürlü olması da garanti altına alınmış oluyor.
Mesela birçok modelde hâlâ hidrolik direksiyon ve mekanik şanzıman kullanıyorlar. Bunun nedeni, bakım kolaylığı ve dayanıklılık sağlaması. Üstelik Japon araçlarının malzeme seçimlerinde paslanmaz çelik ve korozyona dayanıklı boyaların kullanıldığını görüyoruz. Bunlar da tabii uzun ömürlü olmalarında bir etken.
Japon kültüründe üretimde mükemmelliği simgeleyen "monozukuri" adında bir kavram var. Japonların her alanda ne kadar başarılı olduğunu söylememize gerek bile yok. İşte bunun sebebi de bu anlayışlarına dayanıyor. İnsanlar, ürettikleri her araca kişisel bir aidiyet hissediyor. Bu anlayış, çalışanların ömür boyu aynı firmada görev yaptığı Shushin Koyo sistemiyle birleşince, deneyim ve kalite de aynı oranda artış gösteriyor.
Toyota, Honda ve Nissan gibi markalar, birbirlerini teknoloji ve güvenilirlikte geride bırakmak için sürekli yenileniyor. Tüketici memnuniyeti odaklı bu yaklaşım, markaları sıkı test protokolleri uygulamaya itiyor. Araçlar, Sahra Çölü’nden tutun da Sibirya soğuğuna kadar her koşulda test ediliyor.
Üstelik bu modellerde yedek parçaya erişim, diğer birçok modele nazaran daha kolay. Bilhassa Toyota Corolla, Nissan Patrol gibi bilinen modellerin parçaları, dünya çapında kolay bulunabilme özelliğine sahip.
Bir ulaşım aracı olmanın ötesinde, nesiller boyu süren markalardan söz ediyoruz. Mesela 1980’lerde alınan ve efsaneleşmiş Toyota, hâlâ kullanılabilir durumda olurken Japonya’da bu araçlar, müzayedede satışa bile sunuluyor.
Çünkü yarı yolda kalmama garantisi sunan Japon üreticiler, yalnızca araba değil güven de inşa ediyorlar.
Yorumlar (0)