Günümüzün en başarılı şirketlerinin başındaki isimlerin çoğunun mühendis olduğunu fark ettiniz mi? Jeff Bezos, Tim Cook, Sundar Pichai, Lisa Su, Mary Barra ve Jensen Huang...
Hepsinin ortak noktası ne mi? Mühendislik kökenleri! Sahiden neden böyle?
Harvard Business Review’un 2018 yılında yayımladığı en iyi 100 CEO listesinde, iki yıl üst üste mühendislik derecesine sahip CEO sayısı, MBA sahiplerinden fazlaydı.
MBA eğitimi almak oldukça maliyetli olabilir. Örneğin Pennsylvania Üniversitesi’nin Wharton veya Harvard Business School gibi prestijli okullarda MBA yapmak 200.000 dolardan fazlaya mal olabilir.
Ancak bazı CEO’lar, bu parayı harcamamanızı öneriyor. Elon Musk, Wall Street Journal ile yaptığı bir röportajda "Sanırım şirketleri çok fazla MBA’li yönetiyor." demişti.
Musk’a göre, iş insanları toplantılarda ve PowerPoint sunumlarında fazla zaman harcıyor, ürün odaklı düşünmek yerine finansallara odaklanıyorlar. Oysaki ürün iyi olduğunda, kâr da peşinden gelir.
Teknik olarak Elon Musk, mühendislik değil fizik ve ekonomi derecelerine sahip ancak kendisi kitap okuyarak roket bilimi öğrenmiş bir mühendis.
Satya Nadella, 2014 yılında Microsoft’un başına geçtiğinde şirketi yeniden hayata döndürmek zorundaydı. Önceki CEO Steve Ballmer yönetiminde, Microsoft’un ürünleri devrim niteliğinde değildi.
Surface, iPad’e; Windows Phone, iPhone’a bir yanıttı. Nadella, CEO olarak ilk e-postasında, "Sektörümüz geleneğe saygı göstermez. Sadece yeniliğe saygı gösterir." yazmıştı. Mühendislik ruhu, Microsoft’u kurtaran inovatif yaklaşımı getirdi.
Aynı düşünce tarzını Amazon’un CEO’su Jeff Bezos’ta da görebiliriz. Kendisi, iş görüşmelerine bir zamanlar bizzat katılarak saçma sapan mülakat soruları sormazdı. Her adayın analitik yaklaşımını gözlemler ve bizzat işe alırdı.
Problem çözmenin iş dünyasında avantaj sağladığı su götürmez bir gerçek. Yani CEO olmak için yalnızca teknik bilgiye sahip olmak yeterli olmuyor. İnovatif yaklaşımlar ve ürün odaklı düşünmek, CEO’luğun vazgeçilmez yapı taşlarından.
Yorumlar (0)