Ergenliğe kadar insan vücudu birbirine benzerlik gösteren bir yapıda olmasına rağmen bu dönemde üretilmeye başlanan cinsiyetlere bağlı hormonlar sayesinde vücudumuzun biyolojik işleyişi ve gelişimi erkeklerde ve kadınlarda farklılık göstermeye başlar. Erkeklerde testosteron, kadınlarda ise östrojen hormonu sayesinde biyolojik yapı kişinin cinsiyetine göre şekillenmeye başlar.
Kadını biyolojik olarak erkekten ayıran vücudun tüm gelişim ve işleyiş sistemi östrojen hormonu tarafından gerçekleştirilir ve düzenlenir. Yeterince üretilmediği durumlarda pek çok sağlık sorununu beraberinde getirdiği için düzenli olarak kontrol edilmeli ve hekim tarafından uygun görüldüğü takdirde takviye alınmalıdır. Gelin östrojen nedir, ne işe yarar, nasıl artırılır gibi merak edilen sorulara yakından bakalım.
Vücudumuz tarafından doğal olarak üretilen bir hormon olan östrojen, kadınların kadınlara özgü biyolojik gelişimini başlatan ve işleyişini düzenleyen temel hormonlardan bir tanesidir. Östrojenin E1 östron, E2 östradiol ve E3 östriol olmak üzere üç farklı tipinden söz etmek mümkün. Diğer bir kadınlık hormonu da progesterondur.
Kadın biyolojisi denilince aklınıza gelen her şey östrojen sayesinde gelişir ve düzenlenir. Ergenliğe giriş, meme gelişimi ve süt vermesi, adet döngüsünün başlaması ve düzenli olması, cinsel dürtü ve sürdürülmesi, hamilelik, doğum, menopoz gibi tüm bu süreçler östrojen sayesinde gerçekleşir. Ergenlikle beraber öncesine göre 20 kat daha fazla üretilmeye başlanan östrojen sayesinde kadın, vajinal enfeksiyonlara karşı da direnç geliştirir. Gebelik sırasında ve sonrasında östrojene farklı hormonlar da eşlik eder.
Genel olarak kadınlarda ideal kabul edilen östrojen değerleri bu şekilde ancak paylaştığımız değerler, ideal E1 östron oranlarıdır. Kapsamlı bir östrojen değerlendirmesi için hem E1 östron, hem E2 östradiol, hem de E3 östriol değerleri ölçülmelidir. Test sonrası elde edilen tüm bu değerler kadının yaşına, sağlık durumuna ve benzeri durumlara göre özel olarak değerlendirilir. Bu nedenle aslında kesin bir ideal değerden bahsetmek her zaman doğru değildir.
Kadınlarda östrojen düşüklüğü nedeniyle görülen en yaygın belirtilerden bazıları bu şekilde. Yaşa göre bazen bu belirtilerin bir ya da birkaç tanesi farklı yoğunluklarda ortaya çıkabilir. Ancak kesin bir östrojen düşüklüğünden bahsetmek için bu belirtiler yeterli değildir, kapsamlı bir test yapılması gerekir.
Kadınlarda genel olarak östrojen hormonunun fazla olduğu durumlarda görülen belirtilerden bazıları bu şekilde. Ergenlik dönemi, aşırı yağlanma, hipertansiyon, yumurtalık tümörleri, gebelik, steroid ve benzeri ilaç kullanımı sonucunda östrojen fazlalığı ortaya çıkabilir.
Elbette östrojen seviyesi normalin çok altında düşük çıktığı zaman hekiminiz takviye verebilir ancak günlük hayatınızda bazı küçük detaylara dikkat ederek östrojen seviyenizi arttırmanız mümkün. Yukarıdaki maddelere baktığımız zaman aslında düzenli ve sağlıklı bir hayat yaşayarak pek çok sağlık sorununu çözebileceğiniz gibi östrojen seviyenizi de artırabileceğiniz açıkça görülüyor.
Tüketildiği zaman vücudun östrojen üretimini artıran yiyeceklerden bazıları bu şekilde. B vitamini, D vitamini ve bor minerali de östrojen üretimini olumlu yönde etkilemektedir. Elbette bunlardan bir anda avuç avuç yemenize gerek yok. Beslenme düzeninizi buna göre ayarlamalı ve bu tür besinlerden düzenli olarak tüketmelisiniz.
Doğal durumlarda östrojen seviyesinde düşüş ya da artış normaldir. Hafif değişimlerde genel olarak yaşam tarzı değişiklikleri önerilir ancak bazen doğal yollarla artırılamayan östrojen için özel bir tedavi ile takviye gerekebilir. Elbette buna karar verecek olan gerekli testleri ve muayeneleri yapan hekiminizdir.
Östrojen tedavisi oral yolla, vajinal yolla, kas içi enjeksiyonla ya da deri emilimi yoluyla uygulanabilir. Östrojen tedavisi yalnızca bu hormonun azlığında değil, bazı kanser türlerine ya da gebeliğe karşı korumada da uygulanabilir. Uygulanan tedavi iyi kolesterolü artırıp, kötü kolesterolü düşürür ve koroner hastalıkları önlemede etkilidir.
Östrojen tedavisi sırasında görülebilecek yan etkilerden bazıları bu şekilde. Elbette her tedavide bunlar görülecek diye kesin bir durum yok ancak tedavi yoğunluğuna ve kişinin yaşına göre bu belirtilerden bir ya da birkaç tanesi farklı yoğunluklarda görülebilir. Olumsuz bütün yan etkileri hekiminizle paylaşmalısınız.
Kadınlardaki kadar yoğun olmasa bile erkeklerde de östrojen hormonu olduğu biliniyor. Prostat kanserini önleme özelliği olsa da erkekte östrojen hormonunun yüksek olması meme büyümesi, cinsel iktidarsızlık ve kısırlığa neden olabiliyor. Bu nedenle tıpkı kadınlar gibi erkekler de hormon testi yaptırarak testosteron ve östrojen oranlarını ölçtürmelidirler.
Kadınların tüm biyolojik işleyişinin gelişmesini ve sürmesini sağlayan östrojen nedir, ne işe yarar, nasıl artırılır gibi merak edilen soruları yanıtladık. Anlattıklarımız yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tüm sağlık konularında olduğu gibi östrojen hormonu hakkında da en doğru ve size özel bilgiyi uzman bir hekimden almanız gerektiğini unutmayın.
Yorumlar (0)