Raynaud bir diğer adıyla Reyno sendromu, toplum içinde oldukça az bilinen, genellikle 30 yaş altında ve ağırlıklı olarak kadınlarda görülebilen, vücudumuzda oldukça ilginç şekillerde kendini gösteren bir rahatsızlık.
Peki vücudun çeşitli bölgelerinde yarattığı etkilerle, görenleri hayrete düşüren bu sendrom nasıl ve ne şekillerde ortaya çıkabiliyor?
Bazı durumlarda kulak, burun, dudak, meme ucu ya da diz bölgelerinde görülmesinin yanında vücudun en çok el ve ayak parmaklarını etkileyen bu rahatsızlık, bu parmakları besleyen küçük arterlerin soğuğa ve strese verdiği bir yanıt olarak daralmasıyla meydana gelir.
Sıcaklık düştüğünde etkilenen bölgelerde kan damarları büzülür ve kasılır. Bu kasılma etkilenen dokularda oksijen eksikliğine neden olur. Aynı zamanda etkilenen bölgelerde kan akışı azalır ve bu durum “vasospazm” olarak adlandırılır. Arterlerde görülen bu daralmalar ise genellikle geçicidir.
Ancak geriye dönen bu kırmızı renkle birlikte parmaklarda kızarıklık ve şişmeye doğru evrilen bir karıncalanma hissi görülebilir.
Kişi bu sendromda şiddetli ağrılarla karşı karşıya kalır. Özellikle emziren anneler, meme uçlarında bu hassasiyete maruz kalabilir ve anne şiddetli zonklamaların etkisinde kalabilir.
Birincil Raynaud sendromuna sahip olduğu teşhis edilen hastaların, bu rahatsızlığa yakalanmasının herhangi bir nedeni olmadığı belirtilirken; ikincil Raynaud sendromunda, altta yatan tıbbi bir durum vardır.
Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, birincil türün ortaya çıktığı hastalarda genetiğin bir hayli önemli olduğu öne sürülür. Eğer hastanın aile bireyleri geçmişte bu rahatsızlığı yaşamışsa hastada da görülme ihtimali oldukça yüksekken, sinir sisteminde yaşanan problemler de bu hastalığı tetikleyebilir.
Sinir sistemimiz normal şartlarda vücudumuzun sıcaklık düzenleme tepkisini otomatik olarak kontrol edebilirken, bu sendromla birlikte strese ve sıcaklık değişimlerine olması gereken tepkiyi gösteremez.
Farkında olmasak da atar damarlarımızın daralmasına sebep olabilen çeşitli ilaçların kullanımı, kişide eklem rahatsızlığı ve buna yönelik ilaçların tüketimi ikincil türe sebep olabilirken sigara ve alkol tüketimi bu sendromun ortaya çıkışındaki en büyük nedenlerden.
Uzun vadede bu rahatsızlığın ikincil türü, birincil olana göre daha fazla endişeye neden olabiliyor ve şiddetli vakalarda enfeksiyon, cilt ülseri ve kangren olma olasılığı çok daha yüksek.
Ayaklar ve eller Raynaud’dan kaçınmak için olabildiğince morluklardan, kesiklerden ve diğer yaralanmalardan korunmalı çünkü dolaşım eksikliği, o bölgenin iyileşmesini zorlaştırabilir.
Bu sendroma sahip kişilerin çoğunluğu, genellikle rahatsızlığı soğuk havalara bağlıyor ve bu sebeple on kişiden biri doktora başvurmuyor. Bu nedenle bu rahatsızlığa sahip olan kişiler ile ilgili net bir sayı belirtmek oldukça zor. Çeşitli araştırmalar ışığında ise toplumun %5’inin bu rahatsızlıktan muzdarip olduğu düşünülmekte.
Ayrıca bilinenin aksine bu rahatsızlık, sadece kış mevsiminde ya da soğuk iklimlerde ortaya çıkmıyor. Soğuk bir cismi tutmak, dondurucuya yaklaşmak, klimalı ortamda bulunmak hatta yüzmek bile bu rahatsızlığın ortaya çıkışını ve atakları tetikleyen unsurlar arasında.
Orta ila şiddetli vakalarda ilaç takviyesi gerekli olabilirken, doktor tarafından bu hastalığa sebep olan faktörün stres olduğu belirtilirse, kişi stresi yönetme çalışmaları yapabilir.
Bu rahatsızlığın önüne geçmenin ve etkilerini azaltmanın en basit ve akla gelen yolu ise soğuğa çıkmadan önce açıkta kalan cildi örtmek. Ağrının şiddetlendiği durumlarda o bölgeyi sıcak sudan ziyade ılık suya batırmak tercih edilen uygulamalardan.
Bunların yanında sigara ve alkol tüketimini sınırlamak da bu rahatsızlığın sebep olduğu semptomların azalmasında önemli bir etken.
Yorumlar (0)