Keçilerin göz bebeği bizimkinin ve yılan, kedi gibi hayvanların aksine yataydır; hatta ince bir dikdörtgen şeklindedir.
Ürkütücü ve sıra dışı görünen bu yatay yarıklar hakkında çalışma yapan UC Berkeley ve Durham Üniversitesinden araştırmacılar, keçiler de dahil olmak üzere toplam 213 kara türünün gözbebeği şeklini incelediklerinde; ekolojik nişin, gözleri nasıl şekillendirdiğini daha net bir şekilde görme fırsatı bulmuşlar.
Etoburların hedefi olan otoburların bazıları, kendilerini yırtıcılardan korumak adına bu gözbebeği çeşidine sahiptir. Daha geniş bir görüş alanı sunan yatay yarıklı gözbebekleri, evrimin sağladığı bir avantajdır.
Otlarken bile, etrafında gizlenme ihtimali olan avcı olup olmadığını kontrol edebilirler. Bu tuhaf şekil, çeşitli yönlerden yaklaşan davetsiz misafirleri algılayabilen panoramik bir görüş sağlar. Böylece bir kaçış planı yapmaları gerektiğinde daha erken harekete geçebilirler.
Bilgisayar modellerini kullanan araştırmacılar, iki farklı tarafta bulunan gözlerin bizimkine benzer gözlerden çok daha geniş bir görüş alanı ürettiğini belirtiyor.
Keçiler 320-340 derecelik bir görüşe sahipken insanlar ise 210 derecelik bir görüşe sahiptir. Keçilerdeki monoküler (tek gözün gördüğü) ve binoküler (iki gözün gördüğü) görüş derecesi 20-60 iken, insanlardaki binoküler görüş derecesi 114 yatay ve 150 dikeydir.
Bu net ön görüntü sayesinde keçiler engebeli bir arazide hızla hareket edebilir. Bu tip uzun bir göz bebeği şekli, yüksek ışıktaki renk sapmasını azaltarak odağı iyileştirir ve yerdeki neslerin görüntü kalitesi artırır.
Çünkü bu sayede mesafeyi daha iyi değerlendirebilirler ve avının üzerine atlamaları daha kolay olur.
Bunun nedeni ise "yere yakınlık"tır. Yerden uzaklaştıkça derinlik algısına olan ihtiyaç azaldığı için kaplan gibi boylu poslu yırtıcılar yuvarlak göz bebeklerine sahiptir.
Genişleyip daralarak derinlik algısını değiştirebilirler (ayağınıza saldırmak için odaklanan kedinizin gözlerini hatırlayın). Ayrıca bu tip canlılar geceleri avlandığı için böyle bir göz şekli, düş ışıktan bile faydalanmalarını sağlar.
Bunun nedeni ise kedi ve yılanlardaki gibi dikey göz bebeklerine sahip olmamalarıdır. Derinlik algıları zayıf olduğu için gölgelerden, zemindeki renklerdeki değişiklikten kaçma eğilimindedirler.
Ahtapotların gözleri de keçilerin gözlerine çok benziyor. Onlar da etraflarına geniş bir açıyla bakabilmektedir. Ancak bu canlılar keçilerin aksine hem otçul hem etçil oldukları için bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.
Yorumlar (0)