Kedilerin sıvı olup olmadığına dair sosyal medyada çok sayıda mizah yapılıyor. Peki birilerinin çıkıp bunu gerçekten araştırdığını, kedilerin sıvı olup olmadığını görmek için bir araştırma grubu ortaya koyduğunu biliyor muydunuz? Ig Nobel ödülü alan bu çalışma elbette ciddi olmaktan uzaktı. Zaten söz konusu ödül de tabir yerindeyse absürt çalışmalara veriliyordu. Yine de "duruma göre katı veya sıvı olabilirler" şeklinde sonuçlandığını kısaca belirtelim.
Biz bu çalışmadan ziyade, kedilerin söz konusu şaşırtıcı özelliğine göz atacağız. Bu esneklik nereden geliyor, nasıl oluyor da minicik deliklerden tüm bedenlerini geçirebiliyorlar?” gibi soruların cevaplarını veriyor olacağız.
52. Şimdi “Bize göre minicik kalan hayvanın omurgasında nasıl bizdekinden çok kemik olabilir?” diye düşünebilirsiniz. Bu noktada aynı hayvanın, 206 kemiğimize karşılık 230 kemiği vücudunda bulundurduğunu söyleyelim.
Daha da önemlisi, omurgada yer alan bu ekstra kemiklerin arasındaki elastik destekler, kedilere o ağzımızı açık bırakan esnekliği kazandırıyor.
Bunun sebebi omuz yapıları. Bizim omuzlarımızda köprücük kemiklerimiz bulunur ve bunlar, kollarımızdaki diğer kemiklere bağlanır.
Kedilerde ise bu kısım, kemiklerle değil, kaslar yardımıyla vücudunun geri kalanına bağlanır. Yani omuzlarında bir kemik yapısı bulunmaz.
Sonuç olarak omurga ve omuz yapılarının kedilere, dar yerlerden geçme imkânını verdiğini söyleyebiliriz.
Yorumlar (0)