Havanın sıcaktan terletmediği, bununla beraber fazla soğukla da üşütmediği o güzel bahar aylarını geride bıraktık. Önümüzde 3 aylık uzun bir kış mevsimi var. Soğuk havaların gelmesiyle birlikte hepimiz hasta olmamak için önlemlerimizi almaya başladık. Peki vücudumuzun soğuklara karşı nasıl tepkiler verdiğini biliyor musunuz?
Bugün sizlere kışın vücudumuzda gerçekleşebilecek 7 şeyi derledik. Soğuk havaların gelmesiyle birlikte vücudumuz da buna çeşitli tepkiler veriyor. Hazırsanız listemize başlayalım.
Hava çok soğuk olduğunda dudaklarımızın kuruduğunu ve çatlamaya başladığını hissederiz. Bu noktada ise devreye dillerimiz girer. Sürekli ağzımız tarafından koruma altında olan dillerimiz dudaklarımızı nemlendirmek için çok daha fazla çalışır. Dilimizle dudaklarımızı nemlendirmek kısa süreli bir rahatlama sağlasa da alışkanlık haline gelmesi durumunda dudaklarımızın çatlamasına neden olabiliyor. Tükürüğümüz çok hızlı buharlaştığı için dudağımız daha kuru hale gelir ve çatlamaya başlar. Ayrıca tükürüğümüzde bulunan enzim, dudaklarımız için çok serttir ve rahatsız hissetmelerine neden olur.
Eğer hassas bir dişiniz varsa soğuk havaların gelmesiyle birlikte normalden daha fazla ağrımaya başlar. Soğuk hava, dişin derinlerindeki sinirlere ulaşarak ağrıya sebep olur ve eğer kışın dişleriniz çok fazla ağrıyorsa onları soğuktan korumak için bir atkı kullanmayı tercih edebilirsiniz.
Soğuk havalar vücudumuzun daha farklı çalışmasına neden oluyor. Stres hormonunu artıran soğuk hava, bu sebeple kan şekerinizin çıkmasına neden olabilir. Soğuk havalarda daha az aktivite ve egzersiz yaptığımız için kan şekerimize dikkat etmemiz gerekiyor. Mümkünse evde küçük egzersizler yapmak bu konuda yardımcı olabilir.
Pek çok insan kışın daha fazla kilo alsa da aslında soğuk hava kilo vermeye yardımcı oluyor. Biz hava soğuk diye evimizin sıcak ortamında kalıp daha fazla yemek yiyoruz. Aslında vücudumuz soğuk havaya uyum sağlamak için daha fazla ısı üretir ve ekstra enerji harcar. Soğuğa uyum için titremek de daha fazla kalori yakımı sağlar.
Cildimiz soğuk havalara karşı daha savunmasızdır. Soğuk havalarda nem düşüşü olduğu için cildimiz kurumaya başlar ve bunun sonucu olarak daha fazla kırışıklık ortaya çıkabilir. Bunu önlemek için cildimizi nemli tutmaya özen göstermeliyiz.
Kış aylarında UV önleyici güneş gözlüğü takmıyoruz. Sonuçta kar yağarken güneş gözlüğü biraz absürt kaçabilir, ancak özellikle kardan yansıyan güneş ışığı, gözümüze ciddi şekilde zarar verebilir. Gözlerimizi koruyan ince gözyaşı tabakasının kuru havaya ve rüzgara karşı çok hassas olduğu için kışın gözlerimizi çok daha iyi bir şekilde korumalıyız. Doktorlar, bu zamanlarda yapay gözyaşı damlası kullanmayı tavsiye ediyor.
Yaz aylarında çok daha fazla susarız. Hava sıcak olduğu için sürekli terleriz ve su içme ihtiyacı duyarız. Kışın ise çok az terlediğimiz için suya ihtiyaç duymayacağımızı düşünürüz. Aslında durum tam olarak öyle değil. Vücuttan su çıkışının olmaması suya ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez. O sebeple kışın da doğru miktarda su almak çok önemlidir.
Peki sizler kış aylarında yukarıda saydığımız özelliklerden birini fark ettiniz mi? Düşüncelerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşabilirsiniz.
Yorumlar (0)