Microsoft 2010 yılında gençlere yönelik tasarladığı Kin adı verilen bir akıllı telefon serisini piyasaya sürmüştü.
Sosyal medya odaklı bir deneyim sunmayı hedefleyen bu model, özellikle gençlerin sosyal medya deneyimlerini iyileştirmeyi ve onların severek kullanacağı bir cihaz olmayı hedefliyordu.
Bu doğrultuda Microsoft, Kin One ve Kin Two adında iki farklı model piyasaya sürmüştü.
Bu modeller, kompakt tasarımı ve fiziksel klavyeleri ile dikkat çekiyordu ve özellikle hızlı mesajlaşma odaklıydı ve sosyal medya güncellemeleri için optimize edilmiş bir kullanıcı arayüzüne sahipti.
Kin’in başarısızlığının altında yatan en temel neden telefonun işletim sisteminin oldukça karmaşık olmasıydı.
Microsoft, cihazlarda kendi işletim sistemi olan Windows Phone 7’nin tam sürümünü kullanmamıştı ve bunun yerine, daha önce Danger adlı bir firmadan devraldığı teknolojiyi birleştirerek farklı bir yazılım sunmuştu.
Bu ise, telefonun diğer akıllı cihazlarla uyumsuz olmasına ve kısıtlı bir kullanıcı deneyimi sunmasına yol açmıştı.
Ancak, Verizon aracılığıyla satılan bu telefonlar için kullanıcıların pahalı veri planlarına abone olması gerekiyordu.
Bu da özellikle gençleri hedefleyen bir ürün için büyük bir dezavantajdı çünkü bu planların maliyeti oldukça yüksekti.
Hâl böyle olunca kullanıcılar, benzer fiyat aralıklarında çok daha iyi donanım ve özellikler sunan cihazlara yönelmişti…
Ek olarak, iPhone ve Android telefonların yükselişte olduğu bir dönemde, Kin kullanıcılarına çekici bir uygulama mağazası sunamaması da başarısızlığı kaçınılmaz hâle getirdi.
Microsoft, Kin projesine ciddi bir yatırım yapmıştı.
Cihazların geliştirilmesi, reklam kampanyaları ve Verizon ile yapılan anlaşmalar derken şirketin bu projeye harcadığı toplam tutar yaklaşık 1 milyar doları bulmuştu.
Ancak, Kin’in lansmanından yalnızca 48 gün sonra satışlar durduruldu ve proje tamamen iptal edildi.
Özetle, Kin’in başarısızlığı Microsoft’un teknoloji dünyasında gerçekleştirdiği en büyük hatalardan biri olarak tarihe geçti…
Yorumlar (0)