Hem kulak tırmalayan hem de içimizi sıkıştıran bu ses neden oluyor hiç düşündünüz mü?
Aslında bu durum, günlük hayatta farkında bile olmadan karşılaştığımız bir fiziksel olaya dayanıyor: geri besleme (feedback). Ama merak etmeyin, teknik anlatacağız, kafa karıştırmadan!
Rahatsız edici sesin asıl suçlusu, mikrofon ve hoparlörün arasındaki "geri besleme döngüsü".
Mikrofon sesi algılıyor ve bunu bir amplifikatör aracılığıyla hoparlöre iletiyor. Hoparlör de sesi dışarıya veriyor ve problem tam burada başlıyor.
Hoparlörün dışarı verdiği ses, tekrar mikrofon tarafından algılanırsa, döngü başlıyor ve sinyalin her turda daha da güçlenmesine ve sonunda tiz bir çığlık olarak kendini göstermesine neden oluyor.
Çünkü geri besleme genelde yüksek frekanslarda yani tiz seslerde daha yoğun oluyor. Mikrofonun algılayabildiği frekans aralığı içinde, çevresel koşullara ve cihazların kalitesine bağlı olarak bazı frekanslar daha fazla "amplifiye" ediliyor. Bu da o kulak tırmalayan sesi yaratıyor.
Mikrofonun hoparlöre olan uzaklığı, açısı ve ortamın akustiği de bu sesi tetikleyen faktörler arasında.
İşin içine ses mühendisleri giriyor ve bunun için bazı akıllıca yöntemler kullanıyorlar. Bunlardan ilki mikrofon ve hoparlörün konumu. Mikrofon hoparlöre çok yakınsa veya doğrudan açılıysa, geri besleme riski artıyor. Bu yüzden de hoparlörlerin yönü ve mikrofonun açısı özenle ayarlanıyor.
Ekvalayzer ise kullanılan diğer yöntemler arasında. Belirli frekanslar azaltılarak geri besleme minimuma indiriliyor. Anti-feedback cihazları ise geri besleme frekanslarını algılıyor ve otomatik olarak kesiyor.
Evinizde kendi mikrofonunuzla şarkı söylemeye çalışırken tiz bir çığlık duyuyorsanız da mikrofonunuzu hoparlöre doğrultmamaya dikkat edin. Sesi çok açmak da bu çığlıkların başlamasına davetiye çıkarabilir. Bu yüzden de ses seviyesine özen gösterin.
Yorumlar (0)