Bugün dünyada neredeyse hemen hemen her maddenin geri dönüşümü bir şekilde de olsa yapılıyor ancak söz konusu radyoaktif maddeler olunca bunu söylemek pek de mümkün değil.
Sahiden neden? Bu maddeleri geri dönüştürmenin hiç mi bir yolu yok?
Nükleer atık, radyasyonla kontamine olmuş maddeleri tanımlamak için kullanılan geniş bir terimdir. Çernobil’deki yapısal malzemelerden tıbbi araştırma atıklarına kadar çeşitlilik gösterir.
En yaygın ve tartışmalı formu ise nükleer yakıtın enerji üretiminde kullanıldıktan sonra ortaya çıkan harcanmış nükleer yakıttır. Çoğu insan nükleer atık deyince aklına, çatlamış bir varilden sızan yeşil sıvı gelir.
Gerçekte ise nükleer yakıt, uranyum peletleriyle doldurulmuş mühürlü metal tüpler şeklinde bulunur. Bu yakıt kullanıldıktan sonra da benzer formda kalır ve yüksek düzeyde radyasyon içerir.
Fransa ve Japonya gibi ülkeler nükleer atıklarını düzenli olarak geri dönüştürüyor. Bu ülkeler, kaynaklarından en iyi şekilde yararlanarak toksik atık miktarını en aza indiriyor.
Dünya enerjisinin yaklaşık %11’i nükleer santrallerden geliyor. Uranyum, nükleer fisyon için en yaygın kullanılan elementtir. Doğal uranyum, farklı izotopların bir karışımını içerir ve bu izotoplardan U-235, enerji üretiminde kullanılan tek doğal izotoptur.
Nükleer atık geri dönüşümü, yüksek maliyetler ve teknik zorluklar nedeniyle yaygınlaşamamıştır. ABD, 1977’de aldığı kararla harcanmış nükleer yakıtın geri dönüştürülmesini yasaklamıştır.
Bunun ardındaki sebeplerden biri, teröristlerin geri dönüştürülmüş nükleer atıkları çalma veya kendi atıklarını üretme korkusudur.
Geri dönüşüm tesislerinin kurulumu ve işletimi maliyetli olsa da uzun vadeli depolama maliyetleri arttıkça nükleer atık geri dönüşümü, kaçınılmaz bir çözüm olacaktır.
Nükleer enerji, teorik olarak en sürdürülebilir ve düşük atık seçeneklerinden biridir. Nükleer atıkların geri dönüştürülmesi için gerekli olan tek şey, nükleer ülkelerin geri dönüşüm altyapısına tam anlamıyla yatırım yapma isteğidir.
Bu sayede, yüz binlerce yıl boyunca potansiyel tehdit oluşturan yüksek düzeyde atık depolarına duyulan ihtiyaç azalacaktır.
Yorumlar (0)