Bizleri 1950’li yılların İstanbul’una götüren Kulüp, son yılların en başarılı yapımlarından biri. Beyoğlu civarında Seferad Yahudisi Matilda ve kızı Raşel’in hayatına odaklanan dizi, çevresinde gelişen olayları bizlere aktarıyor. Anne-kız çatışmasını ekranlara başarılı bir şekilde yansıtan bir dizi, hassas bir etnik kimliğe sahip olan Yahudilerin değer yargılarını, geleneklerini, dünya görüşünü izleyenlere başarılı bir şekilde yansıtıyor.
Oyuncu kadrosu dolu dolu olan dizide Mathilda karakterine Gökçe Bahadır, Raşel’e Asude Selma Kelebek, Selim Songür’e Salih Bademci, Çelebi’ye Fırat Tanış, Orhan Şahin’e Metin Akdülger hayat veriyor. Kulüp’ü izleyenlerden gelen ilk tepkiler ise oldukça olumlu. Dizinin 2. bölümünde yazar Metin Berksan tarafından yakalanan bir detay ise hepimizi etkiledi doğrusu. Gelin, o detaya hep birlikte bakalım...
1950’lilerin Beyoğlu civarında Seferad Yahudisi Matilda ve kızı Raşel’in çevresinde gelişen olayları bizlere aktarıyor.
Son derece hassas bir etnik kimliğin değer yargılarını, geleneklerini, dünya görüşünü izleyenlere yansıtmaya çalışan Kulüp; Türkiye’deki Yahudi cemaatini kalıplaşmış yargıların çok ötesinde ele almasıyla ve tarihle yüzleşmeye bir alan açması bakımından tartışma yaratmıştı.
İkilinin karşı karşıya geldiklerinde ilişki kurmakta güçlük çekmesiyle devam eden dizi, on yedi yıl öncesine ait kesitlerle Matilda’nın hikâyesini anlatırken, Raşel’in gerçekleri annesinden öğrenmeye başlamasıyla aralarındaki dayanışmaya odaklanmıştı.
Raşel’in başı, dönemin büyük bir gece kulübünün yöneticisi Çelebi (Fırat Tanış) ile derde girince, Çelebi’nin şikâyetini geri çekmesi karşılığında Matilda, kulüpte çamaşırcılığa başlamıştı.
Burada Salih Bademci’ye ayrı bir parantez açmak lazım zira dizinin yayınlandığı dönem en çok konuşulan mevzulardan biri Bademci’nin muhteşem performansı olmuştu. Hem Kulüp hem de Kulüp’ten sonra yer aldığı başarılı projelerde oyunculuğunu resmen zirveye çıkarmıştı kendisi.
İzleyenleri aynı zamanda hüngür hüngür ağlatan dram yüklü Kulüp’ün yeni sezonuna geçmeden önce yanınıza bol peçete almanızı tavsiye ederiz.
Berksan’ın yakaladığı detay şöyleydi: Arka planda gördüğümüz Hilton’a ait olan yapı 1955 yılında açılmıştı. 1959 yılında ise bu yapıya bir ek ilave edilecekti.
Dizide görünen detayda ise 1955 yılında açılan Hilton’a 1959’da ilave edilmeye başlanan ek binanın inşa halinde olduğunu görüyoruz. O dönemde inşa halinde olan ek binanın dizide atlanmamış olması detayı ise hepimizi etkiledi doğrusu.
Bu da dizinin ne kadar incelikle işlendiğinin bir diğer kanıtı.
Yorumlar (0)