Geçtiğimiz 2020 yılında Netflix dijital platformu üzerinden yayınlanan mini dizi Unorthodox ile birlikte dünya çapında faaliyet gösteren bu tür "sapkın" olarak nitelendirebileceğimiz oluşumlara yönelik merak arttı. Aslında Unorthodox gibi, benzer oluşumları çarpıcı yönleri ile ortaya koyan pek çok yapım var.
Unorthodox dizisinde bir tarikatın elinden kaçarak normal dünyaya adapte olmaya çalışan genç bir kadının hikayesini izliyoruz. Maalesef pek çok kişi de bu kadınla empati kuruyor, çünkü başınızı nereye çevirseniz böyle insanlarla karşılaşmanız mümkün. Bu tür oluşunmların içerisinde normal bir hayata sahip olmak için mücadele eden çok sayıda insan var.
Netflix yapımı Wild Wild Country belgeseli, dünya çapında geniş bir mürit kitlesine ulaşmış olan guru Osho’nun tarikatını anlatıyor. Upuzun sakalları ve ruhani görünüşü ile herkesi kandırmayı başaran Osho’ya bugün bile inanan pek çok insan var. Belgeselde bu tarikatın ABD’nin Oregon kentinde bir şehre yerleşme hikayesi üzerinden topluluğun içinde yaşanan dinamikleri gerçek kişilerin tanıklıkları üzerinden öğreniyoruz.
İslam tarihinin görüp görebileceği en sapkın gruplardan biri olan IŞİD’in anlatıldığı Netflix yapımı dizi İsveç’te geçiyor. IŞİD terör örgütünün İsveç’te bir saldırı planladığını öğrenen ajan Fatima, bir şekilde bu örgütün bölgedeki birimine sızar. Burada örgütün elinde tutsak olan kadınlarla tanışır. Bu polisiye hikaye üzerinden böyle sapkın insanların tüm dini kuralları kendilerine göre nasıl yorumlayıp da insanlara zulüm ettiklerini izliyoruz.
Son yıllarda adının karışmadığı skandal kalmayan Katolik Kilisesi’nin aslında yıllar önce bile ne kadar yozlaştığını izlediğimiz bu mini belgesel dizi, 1969 yılında gerçekleşen faili meçhul bir rahibe cinayetini aydınlatmaya çalışıyor. Katoliklerin okulları da olduğu için rahipler ile kendini Tanrı’ya adamaya karar vermiş genç kızlar çok erken tanışıyor ve maalesef belgesel dizide izlediğimiz gibi pek çok istismar göz göre göre yaşanmaya devam ediyor.
Save Me, Netflix’te izleyebileceğiniz bir dizi olmasına rağmen az bilinen bir yapım. Güney Kore yapımı olan dizide, taşındıkları kasabada kıyamet geldiği zaman kendilerini kurtaracağını iddia eden bir tarikatın içine bir şekilde çekilen ailenin hikayesini izliyoruz. Yıllar sonra eski bir okul arkadaşı ile karşılaşan ailenin oğlu, ona durumu anlattığı zaman yeni bir macera başlar ve tek amaçları bur sapkınların elinde kurtulmak olur.
Adını özellikle Hollywood ünlüleriyle birlikte duymaya alıştığımız Scientology tarikatından bir şekilde ayrılmayı başaran Leah Remini tarafından hazırlanan belgeselde, gerçek tanıklıklarla bu sapkın topluluğun hikayesini izliyoruz. 1953 yılında bilim kurgu yazarı L. Ron Hubbard tarafından icat edilen ve uzaylılar dahil pek çok garip inanca sahip olan bu tarikatın nasıl olup da bugünlere geldiğinin hikayesi gerçekten son derece şaşırtıcı.
1960’ların özgür dünyası bazılarına fazla gelmiş olacak ki kıyamet günü herkesi kurtaracağına iddia eden Charles Manson isimli bir sapığa herkes inanmış. Adı sonra pek çok cinayete karışan bu ailenin anlatıldığı belgesel dizide görüyoruz ki Manson tam bir ırkçı. Siyahların ayaklanarak tüm beyazları öldüreceğini ama kendisiyle birlikte olanlara dokunmayacaklarını söyleyen Manson, yaşanacak kıyametten sonra herkesin kendilerine tapacağını iddia etmiştir.
Deadly Cults için aslında şu an okumakta olduğunuz listenin belgesel dizi versiyonu diyebiliriz. Bu belgesel dizinin yapımcıları dünyanın dört bir yanını geziyor, eski tarikat üyeleri ile röportaj yapıyor ve göz göre göre modern dünyanın ortasında nasıl böyle şeyler yaşandığına hayret etmemizi sağlıyorlar. Belgesel dizi, özellikle az bilinen gizli tarikatlara odaklanmış bölümler yapıyor.
Emma Watson böyle filmler de mi yaparmış diye izleyici şaşırtan Colonia filmi, bizi dünyanın bambaşka bir noktası olan Şili’ye götürüyor. 1973 Şili Devrimi sırasında kaçırılan erkek arkadaşını ararken onu Colonia Dignidad bir tarikatın içinde bulan genç kadının hikayesini izliyoruz. Yapım bir belgesel değil ancak gerçekten aynı yıllarda Güney Şili’de faaliyet gösteren Colonia Dignidad isimli sapkın bir tarikatın hikayesinden uyarlanmış.
God Willing belgeseli hepimize tanıdık gelecek çünkü bu tarikata üye olan sapkınlar kendilerine abiler ve ablalar diyorlar. 1971 yılında Jim Robert tarafından kurulmuş olan bu tarikata katılmak için ailelerine sırt çevirmeyi göze alan gençlerin hikayesinin gerçek tanıkların röportajları ile anlatıldığı belgesel boyunca aslında gençlerin bu tür sapkınlardan en çok korunması gereken kişiler olduğu gerçeğini bir kez daha görüyoruz.
Vizyona girdiği dönem ülkemizde büyük bir sansasyon yaratan Takva filmi, kendi halinde yaşayan dindar bir müslümanın kendini bir tarikatın ortasında bulma hikayesini anlatıyor. Bu tarikata girmesiyle birlikte hiçbir şeyin dışarıdan göründüğü gibi olmadığını öğrenen karakterimiz; kendini, çevresini hatta inancını bile sorgulama noktasına geliyor.
Netflix’te yayınlanan Unorthodox dizisi ile yeniden gündeme gelen sapkın tarikatların hikayelerini anlatan bazı dizi ve filmleri listeledik. Listemizdeki yapımlar bazı izleyicileri rahatsız edecek sahneler içerebilir ancak yine de izlemeli, gerçekleri görmeli ve özellikle gençlerimizi bu tür sapkın topluluklardan korumalıyız.
Yorumlar (0)