Devasa gökdelenlerinin yanı sıra özgün mimarisiyle ön plana çıkan New York; çok sayıda çarpıcı binaya sahip. Hatta New York’u, New York yapan en önemli özelliklerinden biri de bu binaları.
Peki bu binalara ek olarak aralarında gizlenen sahte binaların orada olma amacı ne? Öğrenince “Gerçekten de çok mantıklıymış!” diyeceğiniz sebebin ne olduğunu anlatalım.
Yukarıda gördüğünüz görselde, renk farkından öne çıkan ortadaki ev sahte. Tahmin edebileceğiniz üzere, uyumayan kent New York’un bu inanılmaz hareketini koruması için ciddi bir altyapıya altyapıya ihtiyacı var. Tabii ki bu altyapı için çok fazla endüstriyel yapı da gerekli.
“New York” deyince akla gelen o göz kamaştıran binaların arasında herhangi bir endüstriyel bina olduğunu bir hayal edin… Şehrin görünüşünü ne kadar değiştirirdi değil mi? İşte buradan yola çıkarak sahte binalara gidiyoruz.
New York, bahsettiğimiz endüstriyel yapıları maskelemek için sahte binaları kullanıyor. Bu sahte binalar, şehirle harika bir şekilde uyum sağlayarak göze hiç çarpmıyorlar.
Ön kısımları; balkonları, pencereleri, kapıları içerirken arkalarında metro havalandırması, acil durum trafosu ve elektrik trafosu gibi şehrin enerji ve ulaşım sistemlerine güç sağlayan makineler gizleniyor.
Böylece şehirde keyifle gezen turistler ya da yerliler, endüstriyel bir çorak arazide yaşadıklarının farkına varamadan ihtişamlı şehrin tadını çıkarıyorlar. Hatta bu binaların içine de hiçbir şekilde giremiyor bile.
Bir şeylerin gizlendiği binalar; Toronto, Paris, Chicago gibi başka yerlerde de var. Bu yerlerde de aynı göreve hizmet ediyorlar ve açılmamaları için ağır metallerden yapılıyorlar.
Yorumlar (0)