Vücudumuzun otomatik mekanizması bazen bizim yönetimimiz dışında işliyor.
Öyle ki bazı hareketler için gerçekten özel bir yeteneğinizin olması gerekiyor çünkü herkesin yapabildiği şeyler değil. Hazırsanız başlayalım!
Yutkunma sırasında, yutak (farinks) ve gırtlak (larenks) bölgesinde bir dizi kas hareketi gerçekleşiyor ve bu hareketler, yiyecek veya içeceklerin yemek borusuna geçmesini sağlarken soluk borusuna kaçmasını engelliyor.
Aynı anda nefes almaya çalıştığımızda ise bu mekanizma bozuluyor ve vücut otomatik olarak nefes almayı durduruyor. Eğer aynı anda hem nefes alıp hem yutkunabilseydik yiyecek veya içecekler soluk borusuna kaçabilir ve boğulma riski ortaya çıkardı.
Bazı sürüngenler ve kuşların gözleri bağımsız olarak hareket edebilir ama bu bizim için geçerli değil. Göz kaslarımızın yapısı dolayısıyla her iki göz de aynı yöne bakıyor.
Bunu denemeyen yoktur diye düşünüyoruz. Kollarımızın uzunluğu ve dilimizin hareket kabiliyeti buna izin vermiyor. Teorik olarak esnek yapıdaki bazı insanlar, dirseğini yalayabilse de çoğumuz için pek mümkün değil.
En bilinenlerden bir diğeri de kendimizi gıdıklamak. Aslında gıdıklanmak, beynimizin beklenmedik dokunuşlarına verdiği bir tepki. Kendi kendimizi gıdıkladığımızda beynimiz hareketinin bildiği için sürpriz unsurları ortadan kalkıyor ve tepki vermiyor.
Bazı insanlar bunu yapabiliyor ama çoğumuzun kaş kasları aynı anda çalışıyor. Tek kaşı kaldırmak için belirli kasların bağımsız kontrol edilmesi gerekiyor ve bu da özel yetenek veya uzun süreli kas eğitimi gerektiriyor.
Aynı anda sakız çiğnemek ve yürümek gibi eylemleri, kararları bir kenara bırakın ve çoklu görev olmadığını bilin. Beynimiz, aynı anda birden fazla şeyi aynı anda işleyemez.
Çoklu görev yaptığımızı belirttiğimizde bile aslında çok hızlı bir şekilde görevler arasında geçiş yapıyoruz.
Hapşırırken gözlerimizi açık tutmak neredeyse imkânsız. Hapşırık refleksi, yüzümüzdeki kasları otomatik olarak harekete geçiriyor ve gözlerimizi kapatmamıza neden oluyor. Bu da gözlerimizi korumak için evrimleşmiş bir mekanizma.
Esneme genellikle yorgunluk veya sıkıntı anlarında otomatik olarak gerçekleşir. İstemli olarak esnemeye çalıştığınızda, bu refleks mekanizması devreye girmez ve gerçek bir esneme hissi yaşayamazsınız.
Kulaklarınızı istemli olarak hareket ettirmeye çalıştığınızda muhtemelen başarısız olursunuz. Bu yetenek, bazı insanlarda evrimsel kalıntı olarak bulunsa da çoğumuz için imkânsız.
Kalp atış hızımız, otonom sinir sistemimiz tarafından kontrol ediliyor. İstesek de kalbimizi istemli olarak hızlandıramayız veya yavaşlatamayız. Sadece derin nefes alarak veya meditasyon yaparak dolaylı yoldan etkileyebiliriz.
Uyku sırasında gözlerimiz otomatik olarak kapanıyor. İstesek de gözlerimizi açık tutarak uyuyamayız. Bu da gözlerimizi korumak ve nemli tutmak için gerekli.
Üşüdüğümüzde vücudumuz titrer ve bu, ısı üretmek için otomatik bir tepki ama istemli olarak titreyemeyiz. Bu hareket de tamamen vücudumuzun otonom kontrolü altında.
Tüm bu örnekler, vücudumuzun hem karmaşık hem de uyumlu olduğunu gösteriyor. Gördüğünüz gibi her bir refleks mekanizması, hayatta kalmamız ve vücut fonksiyonlarımızın düzgün çalışması için tasarlanmış.
Sizin bu listede yapabildikleriniz var mı??
Yorumlar (0)