Günümüz medyasında çok sık haberlerde gördüğümüz Sabancı Ailesi, bu günlere tırnaklarıyla kazıyarak gelmişler desek yalan olmaz. Türkiye ekonomisine katkılarıyla yön veren Holding, birçok alanda faaliyet yürütmekte. 1925 yılında başlayan bu serüvenin pek çok kişiye ilham vereceğinden şüphemiz yok.
Maddi zorlukların ardından Sabancı Holding’in adım adım nasıl büyüdüğünü gelin birlikte inceleyelim:
Tabii o zamanlarda Hacı Ömer Sabancı ve ailesi de geçmiş şartlarında herkes gibi yokluk görerek büyüdü. Babası Hacı Arap Sabancı hayatını kaybettikten sonra iş bulma umuduyla 1925 yılında Adana’ya yerleşen Hacı Ömer Sabancı, pamuk işçisi olarak çalıştı.
Aynı zamanda 1925 yılında Sabancı Topluluğu’nu da kurmuşlardı. Daha sonra pamuk işçiliğini bırakan Hacı Ömer Sabancı, işçi müteahhitliği yapmaya başladı.
Bu iş, kendisinin birikim yapmasına katkı sağladı ve pamuk ticaretine atıldı. Yaptığı ticaretle günden güne büyüyerek 1932 yılında Adana’da bulunan Çırçır Fabrikası’na ortak oldu.
Tabii bu işi o sektöre atılarak gerçekleştirdi, aslında tam olarak bu yıllarda Sabancı Ailesi’nin büyüdüğünü söyleyebiliriz. 1943 yılında Türkiye Nebati Yağ Yağlar Fabrikası’na ortak oldu, 1946 yılında ise Marsa Nebati Yağ Fabrikası’nı (1993 yılından sonra Marsa KJS oldu) satın aldı.
Aradan ise çok geçmeden 1948 yılında hepimizin günümüzde de bildiği Akbank kuruldu. Bu bankanın ilk başta kurulma amacı; Adana ve çevresindeki pamuk çiftçilerine destek sağlamaktı, nitekim amaçlarına da ulaştılar. Tabii sadece çiftçiye destek sağlamakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye ekonomisi için de yararlı oldu.
Pamuk ticaretine atılmak isteyen girişimcilere gerekli ekonomik desteği sağlayarak sanayiye destek sağladı. Yani kısaca; millî sanayinin erken yıllarda gelişmesini ticaretiyle ve ekonomik desteğiyle destekleyen Hacı Ömer Sabancı, günümüzde belki de köklü fabrikaların kurulmasına vesile oldu diyebiliriz.
Bonus bilgi: Akbank’ın ismi, Adana’nın A’sından ve Kayserinin K’sinden geliyor. Alın bu bilgiyle ne yaparsanız yapın. :)
Hacı Ömer Sabancı 1949 yılında Adana Ceyhan’da 1000 hektarlık ilk arazisini satın aldı ve 1950 yılında şirket, sadece yağ ticaretiyle kalmayıp Bossa Un ve Çırçır Fabrikası’nı da kurdu. 1 yıl sonra, 1951 yılında ise hızını alamayan şirket, Bossa Tekstil Fabrikası’nı kurdu.
O sırada Akbank’ta stajyer memurluk yaparak iş deneyimi kazanan Sakıp Sabancı (Hacı Ömer Sabancı’nın oğlu), Bossa’da vezne sorumlusu olarak çalışmaya başladı. Aslında aldığı sorumluluklar, kendisini geleceğe hazırlar nitelikteydi.
1953 -1973 yılları arasındaki şirketin tarihçesi:
O yılda kurulan SASA Polyester Sanayi A.Ş., Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmişti, ilk kez yerli polyester ve elyaf üretimi yapan şirket, Türk tekstil sanayisinin büyümesine katkıda bulunmuştu.
1974 yılında ise o dönemlerde Sabancı Holding Genel Koordinatörlüğü görevini yapan Turgut Özal’ın isteği üzerine Holding, İstanbul’a taşındı.
Sadıka Sabancı’nın vefatının ardından ise bütün mal varlığı bağışlanarak Hacı Ömer Sabancı Vakfı VAKSA kuruldu. Aynı sene İzmit’te hepimizin "Sağlamsa, Lassa!" sloganıyla bildiğimiz yerli lastik markası olan Lassa fabrikası kuruldu. Japon markası Bridgestone ile yaptıkları ortaklık sonucunda ise şirket, Brisa adını aldı.
Bankacılık sektöründe Akbank, finansal hizmetlerde AvivaSA ve AKSigorta, enerji sektöründe EnerjiSA, sanayi sektöründe BriSA, TemSA, KordSA ve TemSA Motorlu Araçlar, yapı malzemelerinde AkçanSA ve ÇimSA, perakende sektöründe ise Fransız ortaklığıyla CarrefourSA ve TeknoSA olarak faaliyet göstermekte.
Yaptıkları doğru adımlarla Türkiye sanayisine ve ekonomisine yön veren ailelerden biri olan Sabancılar, günümüzde bazen sansasyonel ilişkileriyle gündeme gelse de Türkiye’ye sağladıkları katkı kaçınılmaz bir gerçek. Sizlerin en çok şaşırdığı şirket hangisi oldu? Yorumlarda bekliyor olacağız.
Yorumlar (0)