Birazdan bahsedeceğimiz 5 farklı oluşum şekliyle ortaya çıkabilen kuvars taşının özellikleri ve kullanıldığı alanlar, saymakla bitmiyor. Antik çağlardan bu yana insanlar için önemli bir taş olan kuvars, dayanıklı yapısı sayesinde birçok işimizi görüyor.
Yüzlerce yıldır insanların kullandığı ve yanında taşıdığı kuvars taşının özelliklerine gelin biraz daha yakından bakalım ve bu taşa bir kez daha hayran kalalım.
Genellikle “magmatik”, “sedimentasyonel” ve “metamorfik” oluşum süreçlerinden geçerek ortaya çıkan kuvarsın, “hidrotermal” ve “yerleşim” gibi başka oluşum türleri de bulunur. Bu süreçleri maddeleyecek olursak:
Kuvars taşının tarihçesine şöyle bir bakacak olursak Orta Çağ’da özellikle dekoratif amaçlarla kullanıldığını görüyoruz. Rönesans döneminde de sanat ve mimarî alanlarında, özel oyma işlemleri ve süslemelerle karşımıza çıkıyor bu özel taş.
15. ve 16. yüzyıllara geldiğimizde coğrafi keşiflerle yeni kıtalardan değerli taşlar getirildiğinde kuvars da bu taşların arasındaydı. Süs taşı olma özelliğiyle popülerlik kazanmıştı. 18. yüzyılın sonlarına doğru ise sanayi devrimiyle kuvars taşının endüstriyel kullanımı arttı.
Dünyanın en yaygın minerallerinden biri olan kuvars, antik çağlardan beri çeşitli kültürlerde değerli bir mineral olarak kabul ediliyor. Antik Mısır’da ve Roma İmparatorluğu’nda bu değerli taş, günümüzde olduğu gibi takı yapımında ve süs eşyalarında kullanılıyordu.
Ayrıca kuvars taşının optik özellikleri nedeniyle yine antik dönemlerde gözlük lensleri olarak kullanıldığına da rastlayabiliyoruz. Dahası, dayanıklı yapısı ve estetik görünümü sebebiyle heykeltıraşlıkta da kullanılmıştı.
Bitti mi sandınız? Hayır! Öğütülmüş kuvars kumu, inşaat ve taş işçiliği projelerinde harç görevi görmüştü. Bu alanda kullanılmasındaki en büyük sebep ise dayanıklılık özelliği elbette.
Kuvars taşının özelliklerinden bir diğeri olan elektrik yalıtımı, farklı endüstrilerde kullanılmasına da önayak oluyor. Elektronik cihazların üretiminde, cam endüstrisinde, inşaatta, seramikte, tıpta, kozmetikte, kimyada, yarı iletkenlerde ve saat yapımında kullanılabilen kuvars; yüksek sıcaklıklara karşı da dayanıklı.
Kimyasal formülü SiO2 olan kuvars taşının içerdiği farklı elementler, çeşitli renklerin oluşmasına sebep olur. Örneğin ametist olarak bildiğimiz taş, aslında mor renkteki bir kuvars çeşididir ve bu rengi manganez içermesinden kaynaklanır.
Citrine taşı da aynı zamanda bir kuvars taşıdır. Sarı renkte olmasının nedeni ise içerdiği demir mineralleridir. Yani biz kuvarsı pembe ve beyaz renklerde görmeye alışık olsak da aslında pek çok yerde, farklı renklerde de karşımıza çıkıyor.
Birbirinden farklı oluşum türleriyle ortaya çıkan kuvars hakkındaki ilginç bilgilerden ve kuvarsı biricik yapan özelliklerinden bahsettik. Bu taş hakkında ilginizi en çok çeken hangi özelliği oldu? Yorumlarda bekliyoruz.
Yorumlar (0)