Hikâyemiz 1999 yılında Cornealious Anderson’ın, bir Burger King şubesinin müdürünü bankaya para yatırırken soymaya çalışması ile başlıyor.
Bu girişiminin ardından yakalanan ve hâkim karşısına çıkartılan Anderson tam 13 yıl hapis cezasına çarptırılıyor. Anderson her ne kadar temyiz başvurusu sonuçlanana kadar kefaletle serbest kalmış olsa da başvurusu sonunda reddediliyor.
Evet gerçekten de Anderson’ın tutuklama işlemlerinin başlatılması unutulmuştu.
Anderson bir süre boyunca tedirgin bir şekilde birinin onu almaya gelmesini beklese de yıllar boyunca gelen giden olmadı.
Hatta bu unutkanlık, Anderson için bir fırsat kapısı bile aralamıştı.
Anderson kendi kimliği ile normal yaşantısına devam etti.
Geçmişini geride bırakıp yepyeni bir başlangıç yapmayı tercih etti ve evlenerek bir aile kurdu, dört çocuk babası oldu.
Hatta yaptığı işlerle toplumun örnek aldığı bir iş insanına dönüştü.
Sadece bununla da kalmadı, yerel bir futbol takımı için koçluk yaptı ve çocuklara rehberlik etti.
Tüm bunları yaparken de hiçbir zaman kimliğini gizlemedi hatta vergilerini de ödüyordu.
Yani tam anlamıyla şeffaf bir hayat yaşıyordu.
Yetkililer, Anderson’ın 13 yıllık cezasını hiç çekmediğini fark ederek hemen harekete geçtiler ve onu tutukladılar.
Ancak bu durum, büyük bir kamuoyu tepkisine yol açmıştı çünkü insanlar, Anderson’ın bu süreçteki örnek bir vatandaş gibi sürdüğü yaşamının da göz önünde bulundurulması gerektiğini savunuyordu.
Hâl böyle olunca hapiste geçen dokuz ayın ardından mahkeme Anderson’ın serbest bırakılmasına karar verdi.
Yorumlar (0)