Trenlerin de belirli bir saatleri olduğunu, peş peşe gitmediklerini hesaba katarsak bu yoğunluğun sebebi ne olabilir?
Aslında bu durumun arkasında, teknik operasyonlardan tutun da insan kaynaklı pek çok faktör yer alıyor.
Trenlerin güvenliği için çok önemli olan sinyal sistemleri, seferleri durma noktasına getirebiliyor. Sistem, “arıza durumunda emniyet” prensibiyle çalıştığı için en ufak sorunda trenler duraklayabiliyor.
Ayrıca lokomotif motor arızaları ya da fren hortumları gibi bazı problemlere anında müdahale gerektiği için bu durumlar, epey uzun süren arızalara neden olabiliyor.
Makinist veya kondüktörün zamanında görev yerine ulaşamaması, trenlerin seferden çekilmesine ya da gecikmesine neden olabiliyor. Bu durum da tam bir domino etkisi yarattığı için sonraki seferler de gecikir.
Rayların gizli düşmanı, altyapı sorunlarını da unutmamak gerekiyor. Kırık, eski ya da kopmuş raylar, trenlerin zorunlu duruş yapmasına neden olur. Yapılan araştırmaların sonucu, bakım çalışmalarının trenlerin gecikme sürelerini %16 oranında artırdığını gösterdi.
Hava durumu kötü olduğunda, şiddetli bir yağış yaşandığında nasıl ki trafik felç oluyorsa, aynı durum demir yolu için de geçerli. Yoğun kar yağışı, rayları kapladığı için trenlerin yavaşlamasına neden oluyor. Ancak sadece soğuk hava koşulları değil, sıcak havada da aynı problemler yaşanabiliyor. Rayların genleşmesi, elektrik hatlarının zarar görmesi, bu problemlerin başında geliyor.
Tüm bu problemlerin yanında, insan faktörlü durumlar da trenlerin gecikmesine neden olabiliyor. Yaşanan yolcu trafiği, gecikmelere sebep olurken bu da daha önce bahsettiğimiz gibi bir domino etkisi yaratıyor.
Yorumlar (0)