Rüya görmek, “sıradan insanlar” diyebileceğimiz hem bizi hem bilim insanlarını yüzyıllardır merak ettiği bir konu. Üzerine çokça araştırma yapıldı ve hâlâ aydınlatılamayan birçok yönü var.
Araştırılıp açığa çıkan pek çok gizem de var elbette. Bunlardan biri de, az sonra içeriğimizde anlatacağımız konu. Neden rüyadayken yazıları okuyamayız?
3:22’den itibaren görebilirsiniz:
Harvard Üniversitesi Rüya Uzmanı ve Psikoloji Yardımcı Doçenti Deirdre Barrett, rüya araştırmalarının çoğumuzun rüyalarımızda okuyamadığımızı doğruladığını söylüyor.
Beynimizin diğer iki önemli alanı uyku sırasında kısmen kapanıyor: Konuşmadan sorumlu Broca alanı ile anlama, yapı, dil bilgisi ve söz diziminden sorumlu Wernicke alanı.
Bu iki alan herhangi bir okuma, kelimeleri görselleştirme ve anlama için olmazsa olmaz ve uyku sırasında neredeyse tamamen devre dışı kalıyorlar.
Bununla birlikte, dilin yorumlanmasıyla ilgili olan beynin birçok bölümü beyninizin arka ve orta kısmında yer alıyor ve genellikle uyurken çok daha az aktif oluyorlar.
Okuma kendi başına gözlerimizden başlayan bir süreci başlatan bir aktivite. Optik sinirimiz okumaya dahil olan ilk unsurlardan biri ve hepimizin bildiği gibi uyuduğumuzda tamamen devre dışı kalıyor. Bu da rüyalarda okumayı neredeyse imkânsız hâle getiriyoe.
Bu kişiler genellikle günlük hayatta kelimeleri çoğumuzdan farklı bir şekilde ele alan; yazarlar, şairler, işinde dili fazla kullananlar.
Zihinleri sürekli olarak kelimelerle işgal edilen ve onları yaratıcı şekillerde düzenleyen söz konusu insanların beynindeki Wernicke alanı diğerlerine göre tamamen hareketsiz olmuyor.
Sonuç olarak gerçek bir dil ustası değilseniz, sürekli olarak kelimeler hakkında düşünmez ve onları sanat yaratmak, ürün ortaya koymak için kullanmazsanız rüyalarınızda bir şeyler okuyabilmeniz pek de mümkün değil.
Yorumlar (0)