Kurtuluş Savaşı’ndan cumhuriyetimizin kuruluşuna giden tarihi yolda oldukça önemli bir gelişme olan Mudanya Ateşkes Antlaşması, tarih severler için mutlaka bilinmesi gereken bir olaydır. Bu antlaşma aynı zamanda, ülkemizin işgal altındaki topraklarının tekrar ana yurda katılması ve Ankara Hükümeti’nin ilk diplomatik zaferini elde etmesi gibi birçok önemli tarihi olayı da içinde barındırıyor. Bağımsızlığımıza giden yolda yurdumuzun işgal ordularından arınmasını sağlayan bu antlaşma, kendisinden sonra gerçekleşecek olan ve cumhuriyetimizin uluslararası alanda tanınmasını sağlayacak anlaşmaların temelini oluşturuyor.
Şimdi gelin ülkemizin işgalcilerden kurtuluşu adına dönüm noktası sayılabilecek bir antlaşma olan Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın tarihini, önemini, maddelerini ve sonuçlarını hep birlikte inceleyelim.
26 Ağustos’ta Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında başlayan Büyük Taarruz, büyük bir hızla ilerledi ve Türk ordusu 9 Eylül’de İzmir kıyılarına ulaştı. İzmir’deki yabancı devletlerin konsolosluklarına 9 Eylül’de onlarla görüşebileceklerini söyleyen başkomutan, söz verdiği üzere o tarihte görüşme noktasındaydı. İtilaf devletlerinin temsilcileri Türk ordusunun bu hızlı taarruzu karşısında hayrete düşmüş, bu ilerleyiş karşısında kaygılandıkları için görüşmelere katılmayı tercih etmemişlerdi. Ne de olsa Türk ordusunun galibiyeti sonrası bu tür gereksiz görüşmelere gerek kalmamıştı çünkü kazanan taraf belli olmuştu.
İşgalci devletlerin tüm bu şaşkınlığı sırasında İngiltere, yeni Türk yönetiminin kendileriyle savaş içinde olup olmadığı konusunda TBMM’den resmi açıklama istedi. Büyük gayretler sonucunda İzmir ve Batı Anadolu kurtarılmış fakat Büyük Taarruz henüz sonlanmamışken İtilaf devletleri TBMM’ye ateşkes teklifi getirdi. Atatürk, müzakerelerin Trakya üzerinde yapılacağı ve Batı Anadolu’nun tartışmasız bir şekilde Türk yurdu olacağı şartını koyarak Mudanya’da (Bursa) yapılacak olan ateşkes antlaşması müzakerelerini kabul etti.
Mudanya Ateşkes Antlaşması, Kurtuluş Savaşı’nı sonlandıran bir ateşkes antlaşmasıdır. Ateşkes sonucunda topyekün silahlı mücadele durdurularak işgal altındaki topraklar ana yurda katılmıştır. Ayrıca antlaşma ile cephe savaşının yaşanmadığı ve ordumuzun işgal ordularıyla aktif bir şekilde çatışmaya girmediği bazı topraklar da ana yurda katılmıştır.
3 Ekim ile 11 Ekim arasında yürütülen bu görüşmelere TBMM tarafından yetkilendirilen İsmet İnönü öncülüğündeki Türk diplomatlar katıldı. 11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Ateşkes Antlaşması, yeni Türk yönetiminin ilk diplomasi zaferi olmuştur.
Mudanya Mütarekeleri’ne Ankara Hükümeti, İngiltere, Fransa ve İtalya katılmıştır. Ankara Hükümeti ile uzlaşmayı isteyen İngiliz Hükümeti tarafından Yunanistan’ın bu mütarekelere katılmaması rica olunmuştur. Bu sebeple ateşkes antlaşması görüşmelerine Yunanistan katılmamıştır.
Kurtuluş Savaşı’nın ve işgale karşı direnişlerin sonucunda oldukça maddi ve manevi açıdan zarar eden İngiltere ve Fransa, kamuoyunun da baskısı ile Yunan ordusunun yenilgisinden sonra ateşkes antlaşmasının imzalanması için ısrarcı oldu. Ateşkes antlaşmasının yapılacağı haberi Fransa’da halk tarafından sevinçle karşılandı.
Trakya’da ve İstanbul’da bulunabilecek asker varlığına ilişkin kısıtlama ve yasakların bulunması, Ankara Hükümeti’nin Lozan Antlaşması sırasında elindeki gücün azalmasına sebep olacak maddelerdir. Bu maddeler her ne kadar eleyhimize olsa da TBMM’in ana hedefi olan Anadolu topraklarının işgalci kuvvetlerinden arındırılması gerçekleşmiş ve Anadolu diğer devletler tarafından tartışılmaya kapalı olarak ana yurda katılmıştır.
Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması sonucunda, ülkemizin işgal altındaki topraklarının kurtarılması ve bağımsızlığın sağlanması adına birçok gelişme yaşandı. Türk yönetimi, itilaf devletleri tarafından Paris Barış Konferansı’na davet edildi ve Lozan Antlaşması’na giden yolun temelleri atılmış oldu. İngiltere’deki kamuoyunun baskısıyla Loyd George Hükümeti’nin istifa etmesi, antlaşmanın sonucunun sadece ülkemizi değil diğer ülkeleri de etkilediğini gözler önüne seriyor.
Yunanistan’ın Anadolu topraklarındaki askeri varlığının son bulması Türk heyeti için tartışmasız en önemli kazanımdır. TBMM, İsmet İnönü öncülüğündeki diplomat heyetini özellikle işgal ordularının Anadolu’daki varlığının sonlandırılmasını hedefleyerek görevlendirmişti. Anadolu’daki işgallerin ve çatışmaların sonra ermesiyle TBMM’nin hedeflediği sonuç gerçekleşmiş oldu. Ayrıca İsmet İnönü’nün bu görüşmelerde sergilemiş olduğu diplomatik gayretlerin, onun bir sonraki anlaşmalarda da diplomat olarak görev almasına sebep olduğunu belirtelim.
Mudanya Ateşkes Antlaşması, TBMM’nin yani yeni Türk yönetiminin uluslararası resmi tanınırlığı açısından çok önemli bir gelişmedir. TBMM’nin Türk halkını temsil etmesi diğer devletler tarafından kabul edilmiş ve Ankara Hükümeti uluslararası alanda diğer devletlerle eşit sayılmıştır.
Ankara Hükümeti’nin hem askeri alanda hem de diplomasi alanında zafer elde ettiği ilk olaydır. Kurtuluş Savaşı’nı sona erdiren bu antlaşma ile birlikte işgal altındaki bazı topraklar aktif çatışmalara girilmeden savaşsız bir şekilde alınarak ana yurda katılmıştır. Tüm bu gelişmeler sonucunda cumhuriyetin kuruluşu hız kazanmıştır. İçerik hakkındaki fikirlerinizi yorum kısmında paylaşmayı unutmayın.
Yorumlar (0)