Büyük telefon üreticileri, gelişen teknolojinin ulaşımını mümkün kıldığı yeni özelliklerle donattıkları akıllı telefonları her yıl tüketicilerle buluşturuyor. Fakat belirli zamanlarda gerçekleştirilen etkinliklerle tanıtılan bu cihazların zaman zaman kronik sorun olarak adlandırdığımız, tüm modellerde görülen ortak problemlerle geldiğini gördük.
Isınma problemleri, ekranda görülen çizgiler/sararmalar, bataryanın şişmesi gibi çeşit çeşit olan bu problemler cihazların durduğu yerde patlamalarına kadar gitti. Biz de bu içeriğimizde yıllar içinde karşılaştığımız ve aklımıza adeta kazınan kronik problemli akıllı telefonları derledik.
Apple’ın marka cihazlarda karşılaşılan sarı ekran problemi, son modellerde bile fazlaca şikâyet edilen bir durum. Bu problem, kabaca ekranın sarıya yakın bir tona sahip olmasıyla karşımıza çıkıyordu.
Beyaz olması gereken bir ekranın sarımsı bir renkte olması da birçok kullanıcının şikâyet etmesine sebep oldu. Bu sorun, Apple tarafında iPhone 4 ailesiyle tanınmaya başlayıp iPhone 6’larda yaygınlaşıp iPhone 12’lere kadar geldi diyebiliriz.
iPhone 7 ve SE modellerinde görülen bu problem, ahizeden gelen seste sorun yaşanmasıyla karşımıza çıkıyordu. Tasarımdan kaynaklanan bu problem, ahizede biriken toz gibi maddelerin temizlenmesiyle büyük ölçüde giderilmişti.
Kimileri yalan dedi, kimileriyse yıllardır kullandığı markayı bu sorun yüzünden mağdur olarak bıraktı. Söz konusu sorun, iPhone 6 Plus modellerinde ses tuşunun olduğu kısmın bükülmeye karşı beklentilerin altında bir dayanıklılık göstermesiyle gündeme gelmişti.
Otururken telefon arka cebinizde duruyorsa, kalktığınızda üzücü bir manzarayla karşılaşabiliyordunuz. Bu durum, Apple’ın bir süre alay konusu olarak kalmasına sebep oldu.
Apple, iPhone modellerinin aradan geçen zamanda kasıtlı olarak yavaşlatıldığına dair tartışmalarla gündeme gelmişti. Daha sonra bunu kabul etmiş ve oldukça büyük miktarlarda ceza ödemesi gerekmişti. Neyse ki günümüzde bu sorunu önceden olduğu kadar şiddetli görmüyoruz.
iPhone 4/4S kullanıcıları, home tuşunun basılı kalmasından veya algılanmamasından şikayetçi oluyordu. Bu bağlamda sürekli Assistive Touch özelliği devreye giriyor ve kullanıcıların sinirli dakikalar geçirmesine sebep oluyordu.
Ekran/kasa oranını yükseltmek için yapılan bir hamleyle, iPhone X’in ardından gelen tüm cihazlarda home tuşunun kaldırıldığını gördük.
Samsung’un şirket tarihindeki kara lekesi olarak da niteleyebileceğimiz bu problem, amiral gemisi olarak piyasaya sürülen Galaxy Note 7’lerin kelimenin tam anlamıyla patlamasıydı. Bataryadan kaynaklanan bu problem sebebiyle cihazlar geri çağırılmıştı.
Fakat bazı kullanıcılar cihazlarını geri göndermeyip ikinci el satış sitelerine oldukça yaratıcı şekilde koymuşlardı.
Samsung’un Galaxy Note Edge ve S7 Edge gibi modellerinde gördüğümüz yana doğru kavisli ekran tasarımı, zamanın ekran koruyucularıyla pek de iyi geçinememişti.
Kavisli kısımlarıyla pazarlanan bu telefonlara zarar geldiğinde ise kullanıcı hatası olarak yorumlanması zamanında fazlaca tartışma konusu olmuştu. Şimdiyse bu tasarımı pek göremiyoruz.
Bu sorun, dönemin AMOLED ekranlı cihazlarında kullanılan açık renkli arka planlarda fark edilen bir yanma izinin oluşmasına sebep oluyordu. Güneş yanığı gibi görünen bu manzara, birçok kullanıcının sinirli saatler geçirmesine sebep olmuştu.
Samsung’un döneminde oldukça fazla ses getiren modellerinden olan Galaxy S7 Edge modeli, ekranında boydan boya uzanan pembe bir çizginin olmasıyla gündeme gelmişti. Her zaman açık ekran modunda da kendini gösteren bu çizgi, ekran kalitesiyle övülen modele sağlam bir darbe vurmuştu.
Akıllı telefon tarihinde önemli bir yeri olan bu cihazımızın dokunmatiği çoğu zaman kullanıcıları deli ediyordu. Algılama sorunları yaşanan cihaz, dokunmatikten çok basmatik olmasıyla anılıyor ve çatlamış ekranlarla sık sık servise götürülüyordu.
LG G3 modelinin akıllı telefon camiasında unutulmaz bir yeri bulunuyor. “Üstüne ne ekleyebilirler?” diye düşünürken karşımıza çıkan G4 ise özellikle kamerası ve canlı ekranıyla bizleri etkilemişti.
Her şey böyle güzel giderken bu cihazlara anakart dayanmamaya başladı ve ısınma problemleri de karşımıza çıkınca cihazlar kendilerinden bıktırdı.
Bu sorun ise ekranın tamamının iz bırakmasına sebep oluyordu. LG G4 ve G5 gibi modellerde görülen bu sorunu şöyle örneklendirelim:
WhatsApp’a girip arkadaşınızla konuştunuz, daha sonra telefonun ana ekranına döndünüz. Bu noktada WhatsApp’taki görüntünün ekrana bir şekilde işlediğini ve zamanla silindiğini görüyorsunuz. Farklı bir ekrana geçtiğinizde ise yine aynı sorun karşınıza çıkıyor.
Fiyat/performans oranı yüksek bir cihaz olarak zamanında ülkemizde fazlaca tercih edilen modellerden olan General Mobile Discovery, şarj almamasıyla kullanıcılardan şikayet topluyordu. Bunun sebebiyse şarj soketinin yerinden kopması ve anakartla bağlantısının kesilmesiydi.
Bu sebeple birçok kullanıcı telefonu tamire götürmek zorunda kaldı.
Kronik problemler çoğu zaman istisnasız her cihazda kendini gösteriyordu diyemeyiz. Daha çok üretilen cihazların büyük bir kısmında kendini gösterdiğinde kronik problem olarak sayılıyorlardı. Siz de listemizde sizi de çileden çıkaran sorunlar varsa onları belirtebilir ya da ekleme yapmak isterseniz yorum kısmında farklı cihazlarla yaşadığınız kronik problemleri paylaşabilirsiniz.
Yorumlar (0)