Yiyecekleri üretip tüketme şeklimiz son yarım yüzyılda pek çok değişime uğradı ve bu da meyvenin, sebzenin tadını belirgin bir şekilde etkiledi. Üstelik sadece ülkemizde değil dünyanın çoğu yerinde bu duruma rastlanıyor.
Ulusal Bilim Derneği Bitki Genomu Araştırma Programı direktörü Clifford Weil’a göre bu lezzet azalmasının en önemli nedeni "evcilleştirme". Peki lezzeti feda ederek yiyeceklerimizi neden evcilleştiriyoruz?
Dünyanın hemen hemen her yerinde tüketilen domateste bulunan aroma, tat almaçlarımızı etkinleştiren şeker ve asitler ile koku almaçlarımızı tetikleyen bir dizi uçucu bileşenle belirlenir. Bu nedenle sık sık sos olarak da tercih edilir.
Domates uzun mesafelere ulaştırılırken ve depoda bekletilirken kolay çürüyebilen bir sebzedir. Bunun önüne geçebilmek için domatesler bu şartlara dirençli olarak evcilleştirildi.
Fakat genetik bir müdahale yapılmadı. Cornell Üniversitesi bitki genetik bilimcilerinden Zhangjun Fei’ye göre; daha fazla ürün veren, daha dayanıklı özelliklere sahip bitkiler tercih edilmesi nedeniyle domatesler ve diğer yiyecekler lezzet genlerini kaybetti.
Uluslararası araştırmacılar bahçe domatesi ve yabani domatesin genom bilgilerini toplayarak bunları evcilleştirilmiş domates genomu ile karşılaştırdı. Yapılan bu karşılaştırma, modern domates genomunun, bahçe ve yabani domatesin sahip olduğu yaklaşık 5.000 genden yoksun olduğunu ortaya koydu.
Daha önce bilinmeyen bu genlerin tanımlanmış olması, üreticilerin daha iyi sebze ve meyve üretmelerine yardımcı olabilir. Bu kayıp genler aynı zamanda bitkilere patojen de sağladığı için günümüzde kullanılan tarım ilaçları veya diğer yüksek maliyetli ve çevre dostu olmayan yöntemler ile üstesinden gelinen hastalıklara karşı genetik dirence sahip domates çeşitleri geliştirilebilir.
Atalık tohum takasları yaparak iyi ürüne ulaşabiliyorlar veya Anadolu’nun kırsal kesimlerindeki yerel pazarlarda köylülerin sattığı ürünleri almaya özen gösteriyorlar.
Kaynaklar: Discover Magazine, Nature, Popular Science
Yorumlar (0)