Kayropraktik, son zamanlarda her yerde videolarına rastladığımız bir uygulama. İzlerken çıkan kat küt sesi biraz rahatsız edici olsa da uygulanan kişi nasıl rahatladığını anlata anlata bitiremiyor. Bu tedavi sadece insanlara özgü değil, hayvanlara da uygulanabiliyor. Onların dili belki nasıl rahatladıklarını anlatmaya yetmiyor ama sizce de o rahatlık yüzlerinden okunmuyor mu?
Şu sıralar herkesin merak ettiği ve yaptırmak istediği bu tedaviyi uygulatanlar arasında çok ünlü kişiler de var. Bu kadar yaygınlaşan bu uygulamayla ilgili tabii ki bazı tereddütler de var. Yakın zamanda 28 yaşındaki genç bir kadın, kayropraktik uygulama sonrasında felç geçirdi. Bu da tartışmaların iyice artmasına neden oldu. Zaten çoğunluğun şüpheyle yaklaştığı kayropraktik uygulama gerçekten risk taşıyor mu sizin için inceledik.
Yunanca "cheri", el; "praktikos" ise uygulama anlamında. Bu iki kelime yan yana gelerek kayropraktik kavramı oluşturulmuş. Tarihi Yunan hekimlerine uzanan bu uygulama asıl olarak Daniel David (D.D.) Palmer tarafından 19. yüzyılda keşfediliyor. Bu uygulamada amaç, kas-iskelet ve sinir sistemindeki sorunları ilaçsız ve ameliyatsız tedavi edebilmek.
Kayropraktik uygulamada önce tedavinin yapılacağı yer belirleniyor ve kayropraktör, ellerini kullanarak bu tedaviyi uyguluyor. Bu tedavi yöntemiyle omurga, kas ve kemiklere müdahale edilebiliyor.
Bu tedavi uygulanırken asıl olan, elle müdahale ama bazı durumlarda masa destekli tedaviler de olabiliyor. Kayropraktik tek başına uygulanabileceği gibi fizik tedavi ya da egzersizle birlikte de yapılması mümkün.
Kayropraktik tedavinin uygulanması için bir problemin olması gerekiyor. Bu problemlerden bazıları şunlar:
Ama yine de bu problemler olsa da uygulamanın mümkün olmadığı bazı durumlar var. Uygulanmayacak bazı durumlar ise şunlar:
Bu uygulamaların bir bilime dayanıp dayanmadığı herkesin merak ettiği konulardan. Kimileri tarafından karyopraktik kırık çıkıklardan öteye gidemeyen bir uygulama olarak görülse de aslında alternatif bir tedavi şekli.
Aslında kayropraktik, birçok ülkede yasal olarak tanınmış durumda. Dünya Sağlık Örgütü de kayropraktiği bilimsel bir tedavi olarak kabul ediyor.
Her ne kadar kayropraktörler, araştırmalarla bu tedavi şeklinin etkisinin kanıtlandığını iddia etse de yakın zamanda meydana gelen bir olay, tedaviden şüphe edilmesine neden oldu. Ancak bu haberlere rağmen uygulayıcıları, kayropraktikle ilgili tespit edilmiş herhangi bir yan etkinin olmadığını savunuyor.
Videoda söz edilen kişi, Caitlin Jensen. Caitlin, 16 Haziran 2022 yılında kayropraktör tarafından uygulanan tedavi sonrasında inmeye neden olan vertebral arter diseksiyonu geçiriyor. O günden beri Caitlin uzun süre hastanede yatıyor ve hâlâ tekerlekli sandalyede hayatını sürdürüyor.
Bu olay sonrasında konuşan annesi, kendisiyle bu durumu yaşayan birçok kişinin irtibat kurduğunundan bahsediyor. Aynı şekilde doktorların da bu vakalarla çok karşılaştıklarını anlatıyor.
Her ilacın veya tedavinin bir komplikasyonu olduğu gibi kayropraktik uygulamanın da bazı komplikasyonları olduğu söyleniyor. Uygulama sonrasında tedavi edilen bölgede rahatsızlık görülebiliyor. Ama bu yan etkinin en geç 24 saat içinde son bulması bekleniyor.
Daha ciddi yan etkilerin görüldüğü durumlar da var. Bu uygulama sonunda nadir olarak kauda ekuina sendromu görülebiliyor. Ama bu komplikasyonun çok az bildirildiği de kaydediliyor.
Bu komplikasyonların bilgi, beceri ve teknik eksiklikten dolayı olduğu iddia ediliyor. Yani uygulamanın kendi başına bir sorunu olmadığı sadece uygulayanlar nedeniyle ortaya çıkabilecek problemlerin olduğu söyleniyor.
Nasıl iyi ve kötü doktor varsa aynı şekilde iyi ve kötü kayropraktörlerin olabileceği ve yeterince bilgili olmayanların yanlış uygulamaları sonucunda ciddi hasarların doğabileceği belirtiliyor.
Kayropraktik uygulamalarla ilgili olarak birçok araştırma yapılmış. Bu araştırmalarda çıkan sonuç ise birçok ağrıya kayropraktiğin iyi geldiği yönünde. Bel, boyun ağrısı gibi ağrıların kayropraktik uygulamalar sonrasında hafiflediği araştırmalarda ortaya koyulmuş.
Kayropraktik uygulamaların sonuçlarıyla ilgili en büyük sıkıntı vakaların sonuçlarını takip edecek bir sistemin olmaması. Dolayısıyla kaç kişinin başına ne geldiği bilinemiyor.
1980 yılında yapılan araştırmada, Ulusal Kayropraktik Koleji kliniklerinde 15 yılda beş milyon tedavi yapıldığı ve bunlarda hiçbir vertebral arter sendromu vakası oluşmadığı belirtilmiş. Bu oranlara bakılarak ciddi komplikasyonların çok nadir olduğu ifade ediliyor.
Bir araştırmadaki veriye göre meydana gelen arteriyel diseksiyonların %11’inin nedeni kayropraktik uygulamalar. Başka bir araştırmada ise kayropraktik uygulamada felç geçirme riskinin doktora gidildiğindekiyle aynı düzeyde olduğu iddia ediliyor. Bir başka araştırmada ise 134 milyondan fazla kayropraktik uygulama sonucunda sadece 23 atardamar yırtılma vakası olduğu ortaya konmuş.
Gelinen son nokta, her tedavi gibi kayropraktik uygulamaların da riskleri olduğu yönünde. Ama bu risklerin doktor veya ilaç tedavilerinden daha fazla olmadığı savunuluyor.
Kayropraktik uygulamalar; Kanada, ABD, İngiltere, BAE, Güney Afrika, İran, Ürdün, Kongo Cumhuriyeti gibi ülkelerde yasal olarak tanımlanmış ve uygulanıyor. Amerika’dan gelen veriye göre ABD’de yetişkinlerin neredeyse %15’i her yıl kayropraktik tedaviye başvuruyor.
Türkiye’de kayropraktik uygulamasını yalnızca doktorlar gerçekleştirebiliyor. Ama doktor olmak yeterli değil, ayrıca doktorların bu konuda sertifika alması da gerekiyor.
Kayropraktik belki de ağrıları gideriyor bunu bilemiyoruz ama uygulayanların yeterliliği her konuda olduğu gibi burada da önemli. Yetkin olmayan kimseler tarafından “merdiven altı” kliniklerde gerçekleştirilen her uygulamanın sonu kötü bitebilir.
Eğer böyle bir uzmana başvurmayı düşünüyorsanız mutlaka yetkinliğini kontrol etmeniz gerek. Ayrıca doktor görüşü almadan bu uygulamayı yaptırmak pek doğru değil.
Kaynaklar: Türkiye Klinikleri, Rehber Kitapçık, Popüler Sağlık, Kayropraktik, Medicana, Fizyorem, Medical, Independent, NY Times, Time, Kayropraktik, Bianet
Yorumlar (0)