İnsan vücudu karmaşık bir mekanizma, Bir an olsun durmadan uyum içinde çalışan bir makineye benzeyen vücudumuzdaki işlevlerin bu kadar uyumlu yürütülmesini sağlayan da hormonlardır. İşte tüm bu hormonlar, endokrin sistem adı verilen ve pek çok farklı bez ile organdan oluşan bir merkezden üretilir. Endokrin tarafından üretilen hormonlar, tüm vücudumuza yayılmaktadır.
Endokrin sistemi farklı farklı alt merkezlerden oluşsa bile aslında ortak bir çalışma yürüttüğü için tek bir ana merkez olarak kabul edilir. Her bir bez tarafından üretilen her bir hormonun vücudumuzun için ayrı bir görevi vardır. Üstelik bu görevler gerçek anlamda hayati işlevleri tetiklemektedir. Gelin endokrin nedir yakından bakalım ve bu sistemden üretilen hormonların görevlerini görelim.
Vücudumuzun maruz kaldığı iç ve dış koşullara yanıt veren bir merkez olan endokrin sistem, bu iletişimi üretilen hormonlar sayesinde kurar. Endokrin sistem içerisinde hormon reseptörleri, iç salgı bezleri, hormonlar ve hormon üreten dokular bulunur. Yani endokrin, vücudumuzda hormon üretimi gerçekleştiren tüm bez ve organların bulunduğu sistemin genel adıdır.
Endokrin sistem, çok daha yavaş çalışan ama bu sayede vücudumuzda en hassas düzenlemeleri gerçekleştiren hormonları salgılar. Sinir sistemi ile arasındaki en temel fark budur. Sinir sistemi hızlı hareket eden ve vücudumuzda hızlı değişiklikler yapan kimyasallar salgılar ama endokrin sistem, çok daha ince ayarlar için gereklidir.
Endokrin sistemde bulunan epifiz bezleri, böbrek üstü bezleri, hipofiz bezi, timus bezi, tiroid bezi, paratiroid bezleri gibi bezler ve testisler, yumurtalıklar, hipotalamus, pankreas, kalp, mide gibi organlar tarafından salgılanan hormonlar, hücreler arası boşluğa salgılanır. Salgılanan hormonlar kılcal damarlara, oradan da dolaşım sistemine geçer ve bu yolu kullanarak da hedef organlara ulaşırlar. Hormonun gönderildiği hedef organın sahip olduğu reseptörler de protein molekülleri ile hücrelerde fizyolojik değişiklikler yaparlar.
Akromegali olarak da bilinen devlik hastalığı, büyüme hormonunun fazla salgılandığı durumlarda ortaya çıkar. Bu hastalık nedeniyle anormal bir boy uzaması meydana gelir. Eller, ayaklar, kafa ve çene büyür. Cinsel isteksizlik, adet düzensizliği gibi belirtileri vardır. Bulgular çok geç ortaya çıkabilir.
Prolaktin, kadınlarda doğum sonrası süt üretimini sağlayan hormondur. Ancak bazen gebelik durumu olmadan da salgılanabilir. Hipofiz adenomunun yanı sıra farklı ilaç kullanımları nedeniyle de yükselebilir. Çoğu zaman ilaç kullanımıyla kolayca tedavi edilebilir.
Nadir görülen bir durum olan cushing hastalığı, kortizol hormonunun normalden daha fazla salgılanması sonucu oluşan bir hastalıktır. Tanı konulması zordur. Üst bölgede yağlanma, deride çatlama, adet düzensizliği, cinsel işlev bozukluğu, anormal şeker seviyesi gibi belirtileri vardır.
Pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen obezitenin temel nedenlerinden bir tanesi de hormon düzensizlikleridir. Obezite aynı zamanda hormon düzensizliklerinin nedeni de olabilir çünkü yağ dokusu, hormon kimyasallarını olumsuz etkileyebilir.
Yağ dokusunun artmasına bağlı olarak da gelişebilen insülin direnci hem hormon dengesizlikleri nedeniyle ortaya çıkabilir hem de hormon dengesizliklerine neden olabilir. İnsülinler işlevini yerine getiremediği için çok daha fazla üretilir ve diyabete evrilebilir.
Tiroid bezinin fazla çalışması durumunda hipertiroid meydana gelir. Tiroid bezinin az çalışması durumunda ise hipotiroid meydana gelir. Her iki durum da geçici olabilir ancak bazı durumlarda kronik hale gelebilir ve etkileri son derece olumsuz olabilir. Pek çok farklı nedene bağlı olarak tiroid bezinde anormal çalışma meydana gelebilir.
Vücudumuzdaki temel hormonların üretildiği bez ve organların bulunduğu sistem endokrin nedir, görevleri nelerdir gibi merak edilen soruları yanıtladık. Anlattıklarımız yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tüm sağlık konularında olduğu gibi endokrin sistemi hakkında da en doğru ve size özel bilgiyi uzman bir hekimden almanız gerektiğini unutmayın.
Yorumlar (0)