Akıllı telefon piyasası daha henüz Blackberry’nin ve kısmen ilk iPhone ile Apple’ın elindeyken, 2008 yılında Google tarafından devrim niteliğinde bir hamle geldi. 2005 yılında Android’i daha henüz “bebekken” satın alan Google, 2008 yılında iPhone ve Blackberry’nin pazar hakimiyetine rakip olacak Android işletim sistemini gün yüzüne çıkardı.
Açık kaynak kodları ve sağladığı özgürlük ile hem geliştiricilerin hem de kullanıcıların dikkatini çeken Android, kısa zamanda popüler olmayı başardı. Aynı zamanda bir ölçüde Blackberry ve Nokia’nın da telefon pazarından silinmesine neden oldu. 2008 yılından bu yana çıkan Android sürümleri bizlere akıllı telefon dünyasının ne denli geliştiğini gösteriyor. Hazırsanız hep beraber bugüne kadar çıkan tüm Android sürümlerine yakından bir göz atalım.
İlk Android sürümü günümüzden 13 yıl önce yayınlanmış olsa da bugün hâlâ kullandığımız Gmail, Maps, YouTube ve Google Search gibi popüler Google uygulamaları ilk Android sürümünde mevcuttu. Ticari olarak piyasaya sürülen ilk Android işletim sistemli telefon HTC Dream ise 1.0 ve 1.1 Android sürümlerine sahip olan tek telefon olarak karşımıza çıkıyor. Android’in ilk sürümüne sahip HTC Dream tasarım açısından Blackberry’e oldukça benziyordu ve ticari açıdan pek bir başarı yakalayamadı. Fakat akıllı telefon dünyası için çok önemli bir adımı atmış oldu.
Android için ilk büyük güncelleme olan 1.5 Cupcake sürümü, aynı zamanda uzun yıllar sürecek tatlı isimlerini sürüm adı yapma geleneğini başlatan Android versiyonu. 2009 yılında çıkan bu sürüm ile ilk Android işletim sistemli Samsung Galaxy çıkış yapmıştı. 1.5 Cupcake sürümünde ise inanması zor bir şekilde YouTube’a video yükleme özelliği bile bulunuyordu. Ayrıca bugün bilinen Android özgürlüğünün de başlangıcı olan 1.5 Cupcake, üçüncü parti klavye ve Widget uygulamaları desteğine sahipti.
2009 yılı içerisinde Android 1.6 Donut sürümü yayınlandığında, Google Play Store 2.5 milyon uygulamaya ev sahipliği yapıyordu. Gittikçe büyüyen uygulama marketini daha etkili kullanabilmek adına bu versiyonda uygulamaların ekran görüntüleri markette yer alıyordu. Ayrıca Android sistemindeki bazı açıkları kapatan bu sürüm Android’in farklı ekran boyutlarında ve çözünürlüklerde çalışmasına olanak sağlamıştı. Bu sayede 1.6 Donut ile birlikte Android telefon modellerinde çeşitlilik patlaması yaşanmıştı.
1.6 Donut’un hemen ardından 2.0 Eclair sürümüne geçiş yapan Android, bu sürümün stabil versiyonunu Ocak 2010’da yayınladı. Sesli komutla mesaj yazma bugün yüksek teknoloji gibi görünse de aynı özellik bu sürümde de bulunuyordu. Ayrıca iPhone’ların hâlâ sahip olmadığı tartışmalı çoklu hesap desteği de Android Eclair ile Android telefonlara ulaşmıştı. Bunların yanı sıra daha gelişmiş Google Haritalar versiyonuna sahip olan sürümde sesli navigasyon ve canlı trafik bilgisi bulunuyordu. Günümüzden 11 yıl öncesini düşündüğümüzde bu gelişmeler daha da büyük önem kazanıyor.
Eclair’in başarısının ardından hemen 4 ay sonra yeni Android sürümü Froyo sahneye giriş yaptı. Froyo ile çıkış yapan telefonlar, günümüzde hâlâ sıklıkla kullandığımız Hotspot ve telefonu pin kodu ile kilitleme gibi özellikler ile gelmişti. Bunların yanı sıra şu an Android telefonların temeli hâline gelen dokunmatik Home tuşu da bu versiyon ile kullanıma açıldı. Günümüzde desteği biten Flash da ilk olarak Froyo ile Android telefonlarda desteklenmeye başlamıştı.
Google ve Samsung’un ortak çalıştığı Nexus S akıllı telefon ile çıkan 2.3 Gingerbread, daha yüksek çözünürlükleri destekleyen arayüz güncellemesi ile gelmişti. Çoklu dokunma ile gestures yani özel hareketleri destekleyen Gingerbread aynı zamanda ön kamera ve NFC desteğine sahip olarak çıkış yapmıştı.
Android’in tablet sürümü Honeycomb da Gingerbread ile aynı yıl içerisinde yeni tabletler ile çıkış yapmaya başladı. Fiziksel tuşlara olan ihtiyacı ortadan kaldıran bu sürüm ile birlikte dokunmatik Home, menü ve geri tuşları tanıtılmış oldu.
Tabletler için olan Honeycomb sürümünün daha büyük ekranlı telefonlara adapte edilmiş hâli olan 4.0 Ice Cream Sandwich, günümüzde kullandığımız klasik Android arayüzlerine en çok benzeyen sürümlerin başında geliyor. Telefon kilitliyken kamera açma özelliğinin ilk olarak tanıtıldığı bu sürüm ile birlikte; bildirimleri kapatmak için kaydırma hareketi, mobil veri kullanımı takip etme, yüz tanıma ve arayüze gömülü fotoğraf düzenleme gibi birçok özellik Android telefonlara ulaşmış oldu.
Birçoğumuzun ilk Android telefonunda bulunan oldukça aşina olduğumuz Jelly Bean sürümü, Galaxy Note 3 gibi dönemin ünlü birçok telefonunda kullanılıyordu. Google Now özelliği ile gelen Jelly Bean, ana ekranı yukarı kaydırma hareketi ile Google servislerine erişim imkânı sunuyordu. “Tereyağı gibi” akıcı arayüz sloganı ile çıkan Jelly Bean sürümü, 2013 yılında 4.3 versiyonu ile 4K çözünürlük desteği dâhi sunuyordu.
En az 512 MB Ram gereksinimi ile akıllı telefonların donanımlarında sıçrama yaşatan 4.4 KitKat sürümü, birçok ilginç özelliğe ev sahipliği yapıyordu. Arayüzün ve uygulamaların renk tasarımlarının değiştiği bu sürümde, “OK Google” sesli komutuyla direkt olarak Google servislerine erişim sağlanabiliyordu.
Google, Lollipop sürümü ile bir nevi Android’i baştan yaratmış oldu. Tüm Android ürünlerine ve Google servislerine yeni bir görünüm kazandıran Lollipop, günümüzde hâlâ devam ettirilen tasarımsal özelliklerin temelini atan sürüm oldu. Tasarımsal değişikliklerin yanı sıra daha uzun bir şarj ömrü için arka plandaki uygulamaları kapatma Lollipop ile tanıtıldı. 5.0 ve 5.1 Lollipop ile Android oldukça akıcı hâle geldi ve kullanıcı deneyimine yönelik düzeltmeler ön plana alındı.
Android tabanlı telefonlarda USB-C devrini başlatan sürüm 6.0 Marshmallow, ayrıca parmak izi okuyucu desteğini de getiren Android sürümü oldu. Bunların yanı sıra Marshmallow ile ses yönetimi konusunda da önemli adımlar atıldı. Bu sürüm ile birlikte artık alarm, telefon, bildirim ve müzik sesleri ayrı ayrı ayarlanabiliyordu. Aynı zamanda Marshmallow en çok telefonun çıktığı Android sürümlerinden biri. Verilere göre tüm dünyada bulunan Android telefonların %32’si Marshmallow kullanıyordu.
Günümüze doğru yavaş yavaş yaklaşırken bir diğer önemli Android sürümü 7.0 Nougat olarak karşımıza çıkıyor. Büyük ekranlı telefonlar için çoklu görev iyileştirmeleri ve bölünmüş ekran özelliği ile gelen Nougat, bilgisayardaki Alt+Tab benzeri uygulamalar arasında geçiş yapma özelliğini de bizlerle tanıştırmıştı. Google Now’ın Google Asistan ile değiştirildiği bu sürüm, aynı zamanda Google’ın ilk Pixel modelini de piyasaya sürdüğü Android versiyonudur.
Picture-in-picture desteği ile gelen 8. temel Android sürümü Oreo, telefonda genel olarak gördüğümüz bildirimler için de geniş kapsamlı özelleştirme seçenekleri ile çıkış yaptı. Emojiler konusunda da görsel tasarım değişikliğine gidilen bu sürümde emojiler, diğer işletim sistemleri ile ortak bir tasarıma sahip oldu. Ayrıca yükleme süreleri konusunda da iyi bir iş ortaya koyan Oreo sürümü, Nougat’a göre 2 kat daha hızlı performans gösteriyordu.
Hâlâ günümüzde çıkan bazı akıllı telefonlarda kullanılan Android 9.0 Pie, Android’in klasik home, geri ve menü tuşlarına bambaşka özellikler kazandıran sürüm oldu. Özel hareketlerin ön plana çıktığı ve akıcı bir arayüz deneyimi sunan 9.0 Pie’da, telefonu masaya yüzüstü şekilde koyduğumuzda “rahatsız etme” moduna geçen özel hareket de tanıtıldı. Hâlâ modern sayılabilecek Android 9 Pie, tatlı isimleri ile adlandırmanın bırakıldığı son sürüm oldu.
Tatlı isimleri temasını Android 10 ile bir kenara bırakan Google, yeni Android logosunu ve renk tasarımını da bu sürüm ile tanıttı. Bir nevi Android için yeni bir başlangıç olan Android 10 ile uzun ömürlü navigasyon tuşları kaldırıldı ve iPhone benzeri kaydırma ile kontrol gelmiş oldu. Bildirimler, uygulamalar ve veriler konusunda daha çok özelleştirme imkânına sahip olan kullanıcılar, resmi karanlık moda da bu sürüm ile kavuştu. Bugün sıklıkla görmeye başladığımız katlanabilir telefonlar için ekran desteği de Android 10 ile birlikte geldi.
Android 10 ile gelen izinler ve güvenlik geliştirmelerini bir adım daha ileriye taşıyan Android 11, hangi uygulamanın ne zaman hangi izinlere sahip olabileceğini belirmenize olanak sağlıyor. Gizlilik ve güvenlik konusuna oldukça önem verilen bu sürümde, uygulamaların erişebildikleri bilgiler de büyük ölçüde sınırlandırılabiliyor. Ayrıca Android 11 bir süredir konuşulan Chat Bubbles özelliğinin de geldiği sürüm oluyor. Bubbles sayesinde kullanıcılar iletişim uygulamalarını açmadan ekran üzerinde hareket ettirilebilir konuşma balonlarıyla kolayca mesaj ve belge gönderimi yapabiliyor.
Android’in günümüze kadar nasıl gelişim gösterdiğine dâir bilgilere yer verdiğimiz Android sürümleri listemizin sonuna geldik. Aslında biz fark etmesek de bugün kullandığımız özelliklerin birçoğu yıllar öncesinin Android sürümlerinde hâlihazırda mevcut durumdaydı. Sizler de hangi Android sürümünü kullandığınızı ve en çok hangi Android sürümünü sevdiğinizi bizlerle yorumlar kısmından paylaşabilirsiniz.
Yorumlar (0)