Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, koronavirüs (COVID-19) salgınına karşı yürütülen ilaç ve aşı çalışmaları hakkında bilgi verdi. İyileşen hastalardan, yüksek antikor seviyelerine sahip immün plazma üretilerek tedavide kullanılacağını vurgulayan Varank, bu konuyla ilgili başarılı bir kamu-sanayi iş birliğine imza atacaklarını ifade etti.
COVID-19 Türkiye Platformu’nun çalışmalarına değinen Varank, ilaç geliştirme projeleri kapsamında, moleküler modelleme ve tasarım, yerli sentetik ilaç sentez ve üretimi ile iyileşmiş hasta plazması ile rekombinant antikor projelerinin başarıyla devam ettiğini söyledi. Bakan, ayrıca bu çalışmaların hem ulusal hem de uluslararası görünürlüğü olduğunu kaydetti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, video konferans aracılığıyla ’COVID-19 Aşı ve İlaç Projeleri Aylık Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Daha önce ithal ettiğimiz 2 farklı ilacın etken maddelerinin yerli üretimi için metotlar geliştirildi. Hidroksiklorokin molekülü yüzde 87 verimlilikle TÜBİTAK MAM Kimyasal Teknoloji Enstitüsü’nce başarıyla sentezlendi. Favi-piravir molekülünün laboratuvar seviyesinde yerli sentezi başarıyla gerçekleştirildi." dedi.
Bu ay içinde favi-piravirin endüstriyel seviyede yerli sentezi ve üretiminin gerçekleştirileceğini belirten Varank, koronavirüs tedavisi için virüs durdurucu rekombinant antikorlar ve immün plazma ürünleri de geliştirdiklerini belirtti. Bakan, rekombinat antikor projelerinde, laboratuvar ve hayvan deneylerinin başarıyla devam ettiğini ve bunların ticarileştirilmesinin de mümkün olduğunu söyledi.
Varank, "TÜBİTAK MAM ile bir start-up firması arasında yapılacak anlaşmayla, virüse karşı tedavide kullanılacak yüksek saflıkta antikor içeren bir ürün geliştirilecek" diyerek su yosunlarından elde edilen griffithsin proteininin, anti-viral özellikte olduğunun tespit edildiğini bildirdi.
Çalışmaya bağlı olarak ilaç geliştirme çalışmalarının sürdüğünü belirten Varank, sentetik DNA ilacı projesiyle hastalarda ve sağlık personeli gibi yüksek risk gruplarında kısa süreli koruyucu etki oluşturmayı amaçladıklarını anlattı.
Yorumlar (0)