Bazı bisikletçilerin, bisikletin kadrosuna çeşitli sıvılar doldurduğunu görmüş olabilirsiniz. Görmeseniz bile artık biliyorsunuz ve kulağa epey tuhaf gelmiş olmalı.
“Bu yeni bir teknoloji falan mı?” diye düşündürten durumun aslı astarı neymiş öğrenelim bakalım.
Özellikle profesyonel bisikletçilerin uzun mesafeli sürüşlerinde bol bol sıvı tüketmeleri gerekiyor. Zaten bisikletlerinin bir yerlerine sabitlenmiş su mataralarını siz de görmüşsünüzdür.
Ancak bu şişeler ve mataralara ne kadar sıvı depolanabilir ki? Bir süre sonra bitiyor ve yeniden doldurmak gerekiyor. Yeterli kapasiteye sahip olmadığından alternatif yöntemler geliştiriliyor.
Bisikletin kadrosuna (bir bisikletin, tekerlekleri ile diğer parçalarının bağlandığı temel parçası) monte edilen matara kafesleri içinde taşınan 500-750 ml’lik bisiklet sulukları oluyor.
Fazladan su şişelerini ya da küçük su depolarını taşımak için, gidon çantaları da bulunuyor fakat bu, ağırlık dağılımını ve bisiklet dengesini bozabiliyor.
İçinde su kesesi olan, bisiklet sürerken hortumla su içmeyi kolaylaştıran, 1.5-3 litreye kadar kapasiteye sahip çantalar var.
Bizim bugünkü içeriğimizin konusu olan ise kadronun içine yerleştirilen su depoları veya içine su doldurmak için özel olarak tasarlanmış bisikletler.
Crank Tank 4 gibi ürünler, bisikletin ön kısmına monte ediliyor ve su kapasitesini 4 litreye kadar çıkarabiliyor. Üstelik ağırlık merkezini düşük tutup dengeyi ve aerodinamiği koruduğu için en etkili yöntemlerden biri.
Bunun yanı sıra kimi bisikletlerin gövdesi, direkt su deposu işlevi görmesi için özel olarak tasarlanmış. Bisikletçiler içine, ihtiyaçları olan sıvıları direkt doldurabiliyor.
Bisikletçiler, sürüş esnasında suya kolayca ulaşabiliyor ve durmadan sularını yeniden doldurmak yerine bir yarış veya keyfi sürüş gününü bu depolar sayesinde rahatça geçirebiliyorlar.
Yorumlar (0)