Biraz alakasız gibi görünse de bu durum aslında, hava trafiği güvenliğini sağlamak için gerçekleştiriliyor.
Peki güvenlik, sadece iki saatlik ses kaydını tutarak daha fazla ihmal edilmiyor mu?
Uçak kazalarının ya da gökyüzündeki olağanüstü durumların incelenmesinde bu cihazların sağladığı bilgiler, son derece kritiktir. Bu iki cihaz arasındaki önemli bir fark var: CVR’nin sadece son 2 saatlik veriyi kaydederken; FDR’nin 25 saatlik veriyi kaydediyor.
Bu fark, son yıllarda büyük tartışma konusu olmuştur. Özellikle artan uçak kazaları sonrasında güvenlik uzmanları ve diğer insanlar, verilerin daha uzun süreli kayıt altına alınması gerektiğini vurgulamıştır.
Uçağın veri kayıt cihazı olarak görev yapan FDR, uçuşun son 25 saatlik verisini kaydediyor. Bu veriler, uçağın konumu, hız, yükseklik, motor değerleri, pilotların uçağa verdiği komutlar ve daha birçok kritik parametreyi içerirken FDR, uçağın uçuşuyla ilgili en ayrıntılı bilgiyi sunarak kaza sonrası olayların çözülmesine büyük katkı sağlıyor.
CVR ise kokpitteki sesleri kaydeden diğer cihazdır. Pilotların kendi aralarındaki konuşmaları, telsiz aracılığıyla hava trafik kontrolüyle iletişimlerini, kabin ekibiyle yaptıkları anonsları ve uçuş esnasında meydana gelen diğer tüm sesli iletişimleri kaydediyor. CVR, yaşanan olağanüstü durumları da kaydederek kazaların nedenlerini çözmede yardımcı oluyor. Tabii sadece son 2 saati kaydederek.
Bu kısıtlama, aslında hava trafiği güvenliğini sağlamak amacıyla belirlenmiş bir düzenlemeden kaynaklanıyor. CVR, sürekli üzerine yeni veriler kaydediyor ve eski veriler otomatik olarak siliniyor. Dolayısıyla bir kaza yaşandığında, geçmişteki kayıtlara ulaşmak da pek mümkün olmuyor.
Alaska Havayolları’nın Boeing 737 MAX-9 uçağında, bir acil çıkış kapısının havada patlaması olayı da bu durumu tekrar gündeme getirdi. Uçak düşmediği için CVR, sürekli kayıt yapmaya devam etti ve olayın yaşandığı anın kaydedildiği veriler silindi.
Bu olayın ardından, bu tür durumların önüne geçebilmek için daha uzun süreli kayıt alabilen sistemlerin gerekliliği yeniden tartışılmaya başlandı. 2021 ve sonrasında üretilen uçaklar için Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), CVR kayıt süresinin 25 saate çıkartılmasını önerdi. Şu anda hâlâ gündemde olan bu konu, bazı uçaklarda uygulanmaya çalışılıyor.
Ancak pilotlar için kokpitteki tüm konuşmaların uzun süreli kaydedilmesi, mahremiyet kaygılarını öne çıkarıyor. Yeni cihazların uygulanmasının ise yüksek maliyetli olacağı belirtilirken kayıtların kötüye kullanılması riski de söz konusu.
Peki size göre uçaklardaki kayıtların uzun süreli tutulması gerekir mi?
Yorumlar (0)