Bu kolaylıklardan biri de ürünlerin, barkodlar aracılığıyla bilgisayara kolayca okutulabilmesi… Yalnızca birer dikey çizgilerden oluştuğu düşünülse de bu barkodlar, türlü anlamları da içinde barındırıyor.
Hele ki altında yazan rakamlar, rastgele koyulmuş değil! Ne anlama geldiklerini öğrenince, hak vereceksiniz.
Ürünlerin etiketinde, bazen de paketin üstünde yer alan barkodlar, sadece aralarında boşluklar olan uzun çizgilerden ibaret sanmayın. Çünkü bu çizgiler, rastgele koyulmuş çizgiler değil. Üstelik ürün hakkında bilgiyi de bu çizgiler sağlıyor.
Aslında dünya üzerinde kullanılan ilk barkod, 1974’te bir sakızın üzerindeydi. Bu sakız paketi, Smithsonian Enstitüsü’nün Ulusal Amerikan Tarihi Müzesi’nde sergileniyor. Küçücük bir paketin, bugün büyük bir tüketim kültürüne önayak olacağı, kimsenin aklına gelmezdi.
Bir makine ile gerçekleştirilen basit bir tarama, ürün hakkında her türlü bilginin elde edilmesine olanak sağlıyor. “İyi de çizgilerden bu nasıl mümkün olabiliyor?” diyebilirsiniz. Aslında bilgisayarların okuyabildiği tek şey, herkesin tahmin edeceği üzere 0 ve 1’dir.
Dolayısıyla barkodlar da bu rakam kombinasyonuna uygun olarak hazırlanıyor. Siyah çizgiler 1’e denk gelirken, boşluklar 0’ı temsil ediyor. Bu kodu okuması için de lazere ihtiyaç vardır. Siyah ve aslında barkodda en çok dikkat çeken çizgiler, lazer ışığını aslında hiç yansıtmıyor. Yani esas okunan, beyaz boşluklar.
En başta yer alan üç haneli sayı, ürünü üreten ülkeyi tanımlıyor. Mesela 978 ve 979 gibi özel kodlar, kitapları tanımlıyor. Bu sayede ürünün, bir kitap olduğu hemen anlaşılabilir.
Ülke kodundan sonra gelen dört haneli rakam ise, ürünü üreten firmanın kodudur. Firmanın barkoduyla tanımlanması, üreticinin kimliğini belirliyor. Üretici kodunun ardından gelen beş basamaklı rakam, spesifik ürünün kodunu ifade ediyor.
Son olarak, barkodun en sonundaki rakam, kontrol kodudur ve bu sayı, barkodun doğruluğunu kontrol etmeye yarar. Yani, bir barkod okunduğunda, bu son rakam sistem tarafından, barkodun doğru bir şekilde taranıp taranmadığını denetliyor.
Yorumlar (0)