Engelleyemediğimiz ve durduramadığımız bu davranış için kimi zaman çekinir hatta utanırız. "Nerden çıktın sen şimdi?" iç sesiyle elimizi ağzımıza götürür ve bu esnemeyi görünmez kılmaya çalışırız.
Çoğumuz esnemeyi yorgunluğa ve uykusuzluğa bağlar fakat bu eylemin arkasında yatan birkaç sebep daha var. Eğer esnemeye başladıysanız, uykumuz olmadığı halde neden bu eylemi gerçekleştirdiğimizi ve bunun nasıl bulaştığını anlatmaya başlayabiliriz.
Bu sayı orta yaş ve üzerinde biraz daha fazlayken, otizm ya da şizofreni gibi sosyal gelişimi farklı olan yetişkinler ise esnemez. 5 yaşın altındaki çocuklar ise sadece yorgunluk halinde esner.
Çoğunlukla uyku öncesinde ya da sonrasında esnediğimiz için bunun bir yorgunluk belirtisi olduğunu düşünürüz. Bu belirtinin yanı sıra can sıkıntısını ifade etmek için de esneyebiliriz.
Yoğun bir spor aktivitesinden sonra da durum aynı. Bunlar dışında yüksek basınç alanından, alçak basınç alanına geçiş gibi fiziksel durum değişikliklerinde de kendimizi esnerken bulabiliriz.
Esnemeyle ilgili ilk teorilerden biri, esnemenin akciğerlerdeki kötü havayı uzaklaştırmanın bir yolu olduğunu öne süren Hipokrat’a ait. 17. ve 18. yüzyıllarda ise bilim insanları, esnemenin kan basıncında, kalp atış hızında ve kandaki oksijende artışa neden olduğunu fark etti. Bugün itibarıyla, neden esnediğimize dair en popüler teori “uyarılmak için” esnediğimiz.
Beyin, sabit sıcaklığından daha fazla ısındığında, beyni soğutmak için esneyebiliriz. Esneme esnasında yüz kaslarımız gevşer ve bu durum yüz damarları yoluyla ısının kaybolmasına sebep olur. İçeri giren soğuk hava ise beyin kaslarının gevşemesine yardımcı olur ve bu doğrultuda beyinimiz soğur.
Beynimiz, çevremizdeki insanları kopyalamak üzere programlanan bir organ. Aynı zamanda bu eylem, beynimizdeki ayna nöronlarını da tetiklemekte. Bu nöronlar taklit etmek için hedefe yönelik davranış gerçekleştirirken aktive olur ve beynimiz, esneme refleksine karşı koyamaz.
Yetişkin insanların %42-55’i, birinin tekrar tekrar esnediğini gösteren bir videoyu izlediği sırada ya da hemen ardından esnemek istiyor. Bu durum “bulaşıcı esneme” olarak adlandırılır.
Esneyen kişi arkadaşımız, ailemizden biri kısacası yakın bir bağa sahip olduğumuz biriyse, bu eylemi gerçekleştirmeye daha meyilli oluruz. Esneyen bir yabancıyı gördüğümüzdeki esneme davranışımız ise beynimizde kurulan empatik bağlantı sayesindedir.
Hemen hemen tüm hayvanlar esneyebilirken, yalnızca birkaç tür bulaşıcı esneme sergiler. Köpekler ve kurtlar, bulaşıcı esnemeye maruz kalan hayvanlardandır.
Esnemek çoğunlukla zararsızdır. Aşırı esneme ise, tıbbi müdahale gerektiren birkaç farklı rahatsızlıktan kaynaklanabilir.
Bu tepki, aynı zamanda bir uyku bozukluğunun işareti de olabilir. Çok yaygın görülmemekle birlikte çok fazla esnemek, kalp krizi ve aort ile ilgili kalp rahatsızlıklarına da davetiye çıkarabilir.
Doya doya esnediyseniz, yüzünüzü yıkayıp kendinize gelebilirsiniz.
Yorumlar (0)