Peki DNA, nerede çalışacağını nerden bilir? Örneğin bir DNA, bir kan hücresinde mi yoksa bir koku hücresinde mi olduğunu nasıl bilir?
Gelin, bu soruların cevaplarını verelim.
Transkripsiyon faktörü ismi verilen özel bir protein, genleri harekete geçirir. Bu protein, belirli genlerin faaliyetini artırmak veya azaltmak için DNA’ya bağlanır. Ayrıca birçok transkripsiyon faktörü, hücreden hücreye tekrar kullanılır.
Esasen bu durum, aynı parçaların farklı arabalarda kullanılabilmesine benzetilebilir. Bir transkripsiyon faktörü, farklı hücre tiplerinde farkı genleri aktive edebilir. Örneğin koku hücrelerinde kullanılan Olf-1 isimli bir faktör, B hücrelerini belirlemede kullanılan Ebf-1 ile aynıdır.
Ek olarak transkripsiyon faktörü, DNA’nın farklı hücre tiplerinde farklı biçimlerde organize edilmesi sebebiyle bu hücrelerde farklı genleri nasıl aktive edeceğini bilir.
Bu komplekse, kromatin ismi verilir ve hangi genlerin daha fazla veya daha az açığa çıktığı bu kompleks ile belirlenir. Yine DNA’nın kendisinde daha uzun süreli değişiklikler yapan süreçler vardır.
Örneğin DNA metilasyonu, bir nükleotide bir metil grubunun eklenmesini içerir ve genellikle bir genin baskılanmasıyla yakından ilişkilidir. Yani DNA metilasyonu, nesilden nesile aktarılabilir ve belirli bir hücre tipinde hangi genlerin aktifleşip aktifleşmeyeceğini etkiler.
Özetle insan vücudu, öylesine harikulade bir işleyişe sahiptir ki DNA, tüm bu süreçlerle birlikte her bir hücrede bambaşka şekilde çalışır.
Yorumlar (0)