Yağmura yakalandığımızda eğer sığınacak bir yer bulamadıysak yürümek yerine koşmayı tercih ederiz çoğu zaman.
Yoksa koşmak yerine yürümek mi daha mantıklı? Hadi, gelin biraz hesaplamayla bu sorunun cevabını bulaım.
Bardaktan boşanırcasına yağmur yağdığı bir günde Nasreddin Hoca, evinin penceresinde etrafa bakmaktadır. O esnada yağmurdan koşarak kaçan komşusunu görünce biraz takılmak ister: Komşu, komşu, utanmıyor musun, niçin Allah’ın rahmetinden kaçıyorsun?
Komşusu utanır, koşmayı bırakarak yavaş yavaş yürümeye başlar. Bu arada adamın ıslanmadık yeri kalmaz.
Ertesi gün hava yine yağmurludur. Bu kez dışarıda olan kişi Hoca’dır. Koşa koşa evine giderken bu sefer de içeride olan komşusu onu görüp takılır: Hoca Efendi, Hoca Efendi, sen dün bana "Allah’ın rahmetinden kaçılmaz." demiştin; bak şimdi kendin kaçıyorsun." der.
Hoca durur mu, yapıştırır cevabı: Be adam! Ben Allah’ın rahmetinden kaçmıyorum, Allah’ın rahmetini çiğnememek için koşuyorum.
Bu konu bazı fizikçilerin, matematikçilerin ve mühendislerin de ilgisini çekmiş olacak ki araştırma konusu bile olmuş. Farklı şartlarda farklı sonuçlar bulunmuş:
Profesöre göre, rüzgar yönü önemli ancak yağmura yakalanan kişinin vücut yapısı da önemli. Zayıf olup olmadığımız, optimum hızımız, rüzgarın hızı, yağmur damlasının boyutu ve rüzgar yönü ile yol arasındaki açı bile önemli.
Bu faktörlerden ortaya çıkan kombinasyonlara bakılırsa, bazen belli bir hızda yürümek mantıklıyken bazen de koşmak mantıklı. Ancak çoğu zaman koşmanın daha iyi bir seçenek olduğu belirtiliyor.
Ama daha fazla ıslanmamak için koşayım derken su birikintilerine basmamaya dikkat edin.
Yorumlar (0)