1900’lerin ilk çeyreğinde yaklaşık 5000 çocuğu kaçırarak, onlar üzerinden oldukça yüksek miktarlarda para kazanan Georgia Tann, sınırları zorlayan bir yaşama sahip.
İlk etapta çocuklara olan bağlılığı ve sevgisiyle adından söz ettiren bu kadın, ne oldu da çocukların gözünün yaşına bakmayacak kadar inanması güç kirli işlere bulaştı?
1891’de Philadelphia, Mississippi’de doğan bu kız çocuğu, sevgi dolu bir aileye sahipti. Annesi ve babası onu iyi yetiştirmek için ellerinden geleni yapmış ve oldukça ilgi göstermişti. Babasını idolü olarak gören Georgia, büyüyünce tıpkı babası gibi yargıç olmak istemişti ancak ağır çalışma şartları sebebiyle, babası bu meslek seçiminde kızını desteklememişti.
Bu sebeple Georgia, sosyal hizmet uzmanı olmaya karar vermiş ve bir kreşte çalışarak kariyerine başlamıştı. Kısa bir süre sonra çevresinde, çocuklarına bakamayacak durumda olan fakir aileler olduğunu fark etti ve karanlık işlere sürüklenişi tam da bu noktada başladı.
Hain emellerine çok fazla devam edemeyen ve birkaç ay içinde yakalanıp işten çıkarılan çocuk taciri, 1924’te babasının yardımıyla “Tennessee Çocuk Evi Derneği” isimli bir bakım evinde yönetici sekreterliğe başladı.
Yeni işine başlar başlamaz kirli işlerine devam etti ve bu sefer bir bakıcı evinde çalıştığı için daha rahattı. Üstelik burada 5 yıl gibi bir sürenin ardından müdürlüğe terfi etti ve işleri çok daha kolaylaştı.
Dönem içinde çocukların köle olarak kullanılmasına talep oldukça yüksek olduğundan maddi yetersizliklerden çaresiz kalan insanlar, az da olsa para kazanabilmek için çocuklarını satmaya ve bir diğer yandan onların daha iyi şartlarda yetiştirilmesi sağlayabilmek amacıyla da evlat edinme merkezlerine göndermeye başladı.
Bunun yanı sıra amacı yalnızca çocuk sahibi olmak olan kişiler de vardı. Örneğin Catchy ve Cindy adlı ikizleri satın alan ünlü aktris Joan Crawford’un da olduğu çok sayıda ünlü, Georgia’ya bu çocuklar karşısında yüksek miktarlar ödedi. Georgia Tann’ın, bu işi yaptığı süre boyunca sayısız çocuk satarak 1 milyon doların üstünde para kazandığı biliniyor.
Georgia Tann’ın yanı sıra dönem içinde sağlık görevlileri, avukatlar hatta yargıçların bile bu yolla yüksek meblağlar kazandıkları biliniyordu. Üstelik bazı sağlıkçılar, doğum yapmış annelere çocuklarının ölü doğduğunu söylüyor, çocuk doğar doğmaz ona yeni bir isim veriyor ve böylelikle ebeveynlerin gerçeği öğrenmesi imkansız hale geliyordu.
Ayrıca bu çocuk taciri tıpkı bir eşyayı satılığa çıkarır gibi, gazetelere kaçırdığı çocukları “herkesin satın alabileceği bir Noel hediyesi” başlığı altında ilanlar veriyordu.
1949’da Tennesse’de çocuk kaçırmalarla ilgili çok sayıda şikayet vardı ve bölgenin valisi, bir avukat bir yargıçtan bu olayların izinin sürülmesi istendi. Georgia, yargıca yüksek miktarda rüşvetler verip onu susturmayı başarsa da valinin ansızın bakım evine yaptığı ziyaret, bu çocuk tacirinin foyasını ortaya çıkarmaya yeterli olmuştu.
Georgia Tann, çocuk kayıtlarını arşivlerden kaldırıp tüm kanıtları yok etmekte başarılı olsa da vali, uzun uğraşlar sonrasında bu kadını ömür boyu hapiste tutabilmek için gerekli tüm kanıtları toplamayı başarmıştı.
Georgia, halka açık bir mahkemede yargılandı ancak tarih 12 Eylül 1950’yi gösterdiğinde tam o günlerde 59 yaşında kanser sebebiyle hayata gözlerini yumdu. Devamında Amerika’nın her yerinde çocuklar üzerinden yürütülen bu kirli işlerin son bulması ve buna benzer çocuk tacirlerinin bir an önce yakalanıp cezalandırılması için çeşitli soruşturmalar başlatıldı.
Yorumlar (0)