Yapay zekâ ya da kısaca bilinen adıyla AI teknolojileri yavaş yavaş hayatımızın her alanına entegre olmaya başlamış durumda. Tabii ki bu teknoloji içinde birçok farklı terim de beraberinde geliyor. Biz de bu içeriğimizde bu alanda en çok duyduğumuz iki terim olan “yapay zekâ” ve “dil modelleri”ni irdeleyeceğiz. Yapay zekâ ile dil modelleri arasındaki fark nelerdir?
Yapay zekâ ve dil modelleri aslında benzer bir alanın altında kullanılan terimler olsa da onları birbirinden ayıran bazı farklar var. Bu içeriği okuduktan sonra hangisinin ne anlamda kullanıldığını çok daha iyi anlayabileceksiniz.
İlk olarak en çok kullandığımız olan “yapay zekâ” terimine bakalım. Uzun yıllardır hayatımızda olan bir terim aslında bu. Filmlerden kitaplara kadar her yerde görüyorduk. Son yıllarda yaşanan gelişmeler de bu terimin hayatımıza iyice entegre olmasına ve daha önce hayal ettiğimiz şeylerin gerçeğe dönüşmesini sağladı.
Yapay zekâ, basitçe anlatacak olursak insan benzeri düşünme, öğrenme, çeviri, görüntü işleme, video, ses, problem çözme gibi yeteneklerine sahip bilgisayar sistemlerine veirlen genel bir addır. Bu terim; matematik, istatistik, dil ve bilgisayar biliminin kesişiminde yer alır. Yapay zekânın verilerden öğrenebilen, bunları karar verme süreçlerine yansıtabilen algoritmalar bütünü olduğunu söyleyebiliriz. Yani yapay zekâ direkt olarak genel bir terim.
Yapay zekânın bazı temel alt başlıkları bulunabilir. Bunlar arasında makine öğrenimi, derin öğrenme, görüntü işleme, doğal dil işleme gibi terimler vardır. Yapay zekâ da tüm bu alt dalların geneline verilen bir şemsiye terimi desek yanlış olmaz. Her gün kullandığımız yapay zekâ araçları da bu teknolojiler sayesinde çalışmayı başarırlar.
Gelelim çok sık duyduğumuz dil modellerine. Dil modelleri, basitçe anlatacak olursak doğal dili anlayabilen, üretebilen ve yanıtlayabilen yapay zekâ sistemlerine verilen addır. Bu modeller, büyük metin verileri üzerinden eğitilerek dil yapılarını, kelime ilişkilerini, bağlamları öğrenebilir.
Yani dil modelleri, daha spesifik olarak doğal dil görevlerini yerine getirmek için tasarlanırlar. Günümüzde kullandığınız ChatGPT’den Grok’a kadar birçok sohbet botu, LLM olarak da adlandırılan büyük dil modellerinden güç alır. Büyük dil modelleri, yapay zekâ araçlarının temel modelleri (foundation model) görevi görürler. Dil modellerine şu anda sıkça kullandığımız birçok örneği verebiliriz.
Yukarıdaki listede şu anda en çok kullanılan dil modellerinden bazılarını görebilirsiniz. Tabii ki bizim sadece genel adlarını verdiğimizi unutmayın. Bu modeller sürekli güncelleniyor ve yenileri geliyor. O yüzden ana isimleri aynı kalsa da sürümleri değişebiliyor (GPT-4o, Gemini 2.5 Pro gibi).
Dil modelleri son yıllarda inanılmaz gelişme kaydetti. Başlarda sadece dil odaklı işlevleri gerçekleştirebilseler de artık çıkan çoğu dil modeline çoklu model entegrasyonu yapılabiliyor. Bu da yalnızca metin değil, aynı zamanda görsel, ses ve video da işleyebilmelerini sağlıyor. Kullandığınız Gemini, ChatGPT gibi çoğu dil modeli temelli yapay zekâ aracında çoklu model entegrasyonu mevcut.
Bu iki terimin neler olduğunu detaylıca açıkladık. Karşılaştırdığımızda yapay zekânın bu tarz sistemlere verilen genel bir isim olduğunu anlayabiliyoruz. Öte yandan dil modelleri ise daha spesifik görevlere odaklanan modellere deniyor. Ancak aralarında öyle çok büyük fark olmadığını ve ikisinin de aslında benzer anlamlara geldiğini düşünürsek birbirileri yerine kullanmakta öyle çok da bir problem yok. GPT’ye dil modeli de deseniz yapay zekâ da deseniz bir sorun olmaz.
Yorumlar (0)