Günümüzde sokakları dolduran otomobillere, sıkışıp kaldığımız trafiğe baktığımızda, bundan 130 yıl kadar önce otomobil diye bir şey olmadığına inanmak güç. Otostopçunun Galaksi Rehberi’nde uzaydan gelen Ford Prefect’in "Gezegendeki baskın türün otomobiller olduğunu düşündüm." demesini normalleştirecek kadar çok otomobil var.
Elbette ki ilk otomobilden bu yana hem dünya hem de otomobiller çok değişti. Bazı modeller tek başlarında bu değişimin öncüleri olmayı başardı, önemli atılımları kitlelerle tanıştıran araçlar oldular. Listemizdeki otomobiller de yarattıkları etkiye göre seçildi.
1885 yılında Karl Benz, atsız giden bir araba yapar ve ilk denemeyi de eşi Bertha’ya yaptırır ki beraber tarihe geçsinler. 0.9 beygir gücündeki motorla saate 16 kilometre hıza ulaşabilen model, bilinen anlamda bir otomobilin de ilk örneğidir.
1908 yılında Henry Ford, arabaların lüks olmasına karşı çıkar ve herkes tarafından alınabilecek, görece uygun fiyatlı, seri üretilip satılabilecek otomobiller için yola çıkar. Bu amaçla ikonik Model T’yi üretmeye başlar. Bir dönem ABD’deki her iki arabadan biri Model T olur.
1911 tarihli bu otomobilin amacı ulaşım değil eğlence idi. Saatteki hızı 105 kilometreyi bulabiliyordu. Dönemindeki rakiplerinden çok daha hızlıydı. Yani bir anlamda tarihin ilk spor otomobiliydi.
Ford Model A, Amerikan firmasının Chevrolet ile olan mücadelesinin bir sonucuydu. Satış başarısına ek olarak önü, üstü ve sağı solu komple kapalı olan ilk başarılı model olarak da dikkat çekmişti.
Adolf Hitler -tarihin en nefret edilen diktatörü- tarafından Ferdinand Porsche’ye verilen emir doğrultusunda üretilen Volkswagen Beetle, muhtemelen dünyanın en sevilen ve en sampatik otomobillerinden biri haline geldi ve efsaneleşti.
Aslında Jaguar bu otomobili sadece yeni 3.4 litrelik XR motorunu tanıtmak için geliştirmişti ancak araç ortaya çıktığı anda büyük sansasyon yarattı. Daha yeni yeni 2. Dünya Savaşı’nın yaralarını saran ve karne ile gıda ürünleri dağıtılan İngiltere’de böyle bir modelin, üstelik de karşılanabilecek bir fiyata satışa çıkması büyük olay yaratmakla kalmadı, ada ülkesinin otomotiv sektöründe önemli merkezler arasındaki yerini sağlamlaştırdı.
İlk modern süper otomobil olarak kabul edilen bu yarış otomobilinden dönüştürülmüş Mercedes-Benz modeli, yukarı doğru açılan kanatlı kapıları ile de ikonik bir model olmayı başardı. 300SL, kendi döneminde girdiği pek çok yarışı kazanmıştı.
Trabant kötü bir arabaydı ve pek güvenilir değildi. Sevimli bir görünüşe sahip olan bu otomobili edinmek için ise insanların birkaç yıl sıra beklemesi gerekiyordu. Trabant, Doğu Almanya’da komünist sistemin neden işe yaramadığının bir sembolü haline geldi; zira ülkenin batısında BMW’ler, Mercedes’ler ve başka pek çok otomobil dolanmaktaydı.
Bettle’ı tasarlayan Ferdinand Porsche, o araçta motoru arkaya taşımıştı. Aynı mantığı kullandığı Porsche 911 ise çok daha hızlı ve gelişmiş bir motora, daha iyi bir aerodinamiğe sahip ve çok uzun yıllardır da yüksek performanslı spor otomobillerin ilk karşılaştırıldığı rakibi oluyor.
Ford Falcon modelinin az makyajlanıp az değiştirilmiş hali olan Mustang, yarattığı imaj, ulaşılabilir yapısı ve Muscle Car kavramını ortaya çıkarması ile birlikte dikkatleri üzerine çekti ve Ford’un en çok sattığı modellerden biri oldu.
Tamam, tarihteki ilk offroad aracı Land-Rover değil ancak hem offroad olup hem kalabalık ailelerin tercihi olan, hem de şehirlerde sıkıntısız kullanılabilen ilk araç Land-Rover. Zaten bu durumun bir sonucu olarak da marka, çok büyük satış rakamlarına ulaşmıştı.
LEGO’dan yapılmış gibi dursa da Renault Eclipse ile birlikte Minivan kavramı da ortaya çıktı. Öncesinde garip bir şekilde arkadaki yolcuların pencereye ihtiyaç duymadığını düşünen otomobil üreticilerinin bu hatalarından döndükleri ilk modellerden biri ve döneminin en başarılı otomobiliydi.
Toyota Prius kesinlikle en göz alıcı otomobillerden biri değil, hatta ortalama üstü olan pek bir özelliği de bulunmuyor. Peki bu aracın bu listede ne işi var? Bugün hibrit olarak bildiğimiz motor sistemlerinin genel anlamda kullanıldığı ilk model olduğu için Prius büyük önem taşıyor.
Gerçek bir fiyat performans aracı olarak piyasaya çıkan Nissan Qashqai de özelliklerinden çok "ne olduğu" ile listeye giren modellerden. Zira Qashqai, bizim bildiğimiz anlamıyla ilk crossover modeli. Çok kısa sürede crossoverların ve SUV’lerin otomobil sektörünü ele geçirdiğini de hatırlamakta fayda var.
Bundan 15 yıl önce Tesla ismi sadece Edison’un rakibi olan bilim insanını akla getirirken, bugün ise Elon Musk’ın elektrikli otomobil firmasını hatırlatıyor. Tesla Model S tarihteki ilk elektrikli araç değil ancak insanların elektrikli otomobillere yönelmiş olmasını sağlayan model.
BMW’nin otomobil üretmeye başladıktan sadece 7 yıl sonra ortaya çıkardığı bu muhteşem araç çok sayıda şampiyonluk kazanmakla kalmadı, uzun yıllar boyunca da yeni gelecek modellere öncülük etti. 2. Dünya Savaşı sonrasında ise İngiliz Bristol otomobillerinin temelini oluşturdu.
Orijinal 4x4, gerçek anlamda dünyanın değişmesinde rol oynayan bir araç. Plastik asker setlerinden savaş oyunlarına her yerde yer alan bu model, 2. Dünya Savaşı’nda da büyük rol oynamış ve sonrasında da Land Rover’a giden yolu açmıştı.
Pinin Farina 1947 yılında tasarladığı bu araçta bütün kısımları birbirine bağlamış ve tek bir akıcı yüzeye sahip otomobil tasarımını ortaya çıkarmıştı. Bu tasarım otomotiv sektöründe öyle bir etki yaptı ki, bugün bile otomobil tasarlanırken aynı taslak kullanılıyor.
En prestijli endüstriyel tasarım ödülleri arasında yer alan Compasso d’Oro (Altın Pusula) ödüllerinde ödül kazanan ilk otomobil Fiat 500’dü. Küçük bir araba olmasına rağmen az alanda çok özelliği ve performanslı motoru bir araya getiren bu model, çoğu modern otomobil için de bir ilham kaynağı oldu.
Ön tarafa yerleştirdiği motor aksamı ve taban alanının %80’ini yolculara ve yüklere ayırmasıyla BMC tarafından üretilen Morris Mini Minor, ardından gelen neredeyse tüm modelleri etkiledi. Öyle ki Ford Model T’nin ardından 20. yüzyılın en etkili ikinci otomobili seçildi. Bugün bu otomobili Mini Cooper olarak biliyoruz.
Gerek aerodinamik konusunda zamanının çok ötesinde olması, gerek sıra dışı tasarımı, gerekse belirlediği yüksek sürüş keyfi standartlarıyla Citoren DS, farklı varyantları olan ve pek çok da yarış kazanmış bir otomobildi. Hidropnömatik süspansiyon ve fren diskleri gibi donanımları standart hale getiren otomobil de Citroen DS idi.
Yorumlar (0)