Birçoğumuz yaşlı akrabalarımızın ya da tanıdıklarımızın zamanla daha huysuzlaştığını fark etmişizdir. Peki, bu gerçekten yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu mu?
Aslında bu durumun altında yatan birçok önemli sebep var.
Bu durum, yaşlıları yaşadıkları sorunlar yüzünden hayal kırıklığına uğratabilir ve duygularını çevrelerindeki insanlara yansıtabilirler.
Ayrıca yaşlıların zaman zaman ağrı çektiğini de unutmamak gerek. Kronik ağrı, fiziksel olarak zayıflatıcıdır. Aynı zamanda sürekli gülümsemeyi sürdürmeyi zorlaştırır.
Birçok yaşlı, sürekli ağrı ile mücadele eder ve diğer yaşam evrelerindeki kadar olumlu olmamalarına neden olabilir.
Erkekler testosteron kaybederken; kadınlar, menopoz sonrasında östrojen seviyelerinde dramatik düşüşler yaşarlar. Değişiklikler, ruh hâli ve fiziksel ve zihinsel sağlığın diğer yönleri üzerinde büyük etkiler yaratır.
Yaşlılar için bir diğer yaygın sorun, duyusal zorluklar yaşamaya başlamaktır. Görme, işitme ve hatta tat ve koku gibi duyularda meydana gelen değişiklikler, yaşlıların daha huysuz hâle gelmesine neden olabilir.
Hayatı eskisi gibi deneyimleyememek, sinir bozucu olabilir ve kötü ruh hâllerine yol açabilir. Hangimiz üzülüp sinirlenmezdik ki?
Bu sorunların birçoğu depresyona katkıda bulunabilir ancak depresyonun başka tetikleyicileri de vardır. Hayat boyunca kayıplar, beceri kaybı, bağımsızlık kaybı ve daha fazlası da katkıda bulunur.
Yalnızlık ve kronik kötü bir ruh hâli, her şeyi sürdüren kısır bir döngü olabilir. Bir kişi sürekli huysuz olduğunda, insanların o kişiyle zaman geçirmek istemesi zor olabilir ki bu da yalnızlığa yol açar.
Yani anlayacağınız evet, yaşlandıkça daha da huysuzlaşmamız epey olası. Sizin çevrenizde böyle biri var mı? Yorumlarda bekliyoruz.
Yorumlar (0)