Ünlü İngiliz aktör Robert Pattinson, her ne kadar Alacakaranlık ve Harry Potter film serilerindeki aldığı roller ile ünlenmiş ve milyonların kalbini fethetmiş olsa da daha birçok başarılı işe imzasını attı. 2021 yılında vizyona girecek olan yeni Batman filmi “The Batman” da cabası. Canlandıracağı ikonik çizgi roman karakteri ile gözler Robert Pattinson’ın üzerine çevrildi.
Bu içeriğimizde Robert Pattinson’ın rol aldığı popülerleşmiş ve neredeyse herkes tarafından bilinen klasik filmleri yer vermek yerine, daha az tanınmış ancak daha kaliteli olan filmleri listeledik.
New York şehrinde geçen Cosmopolis, servetini teknoloji endüstrisi ve borsadan kazanmış 28 yaşındaki milyarder Eric Packer’ın (Robert Pattinson) limuzininin içindeyken yaşadığı olayları anlatıyor. Film aynı zamanda ekonomik krizin beraberinde getirdiği kaos ve yarattığı ayaklanma gibi sorunları da ele alıyor.
Yıkıcı bir küresel ekonomik çöküşten 10 yıl sonrasında geçen bilim kurgu filmi The Rover, kanunsuz bir toplumda hayatta kalmak için elinden gelenin en iyisini yapan Eric (Guy Pearce) adlı yalnız bir adamı konu alıyor. Bir suç örgütü tarafından soyulmasından sonra Eric, tüm varlığı olan arabasını kaybeder. Artık kanunların ve yasaların söz geçiremediği bu yerde yapılabilecek tek bir şey kalmıştır: İntikam.
Jean Paul Sartre’ın aynı ada sahip kısa hikayesinden uyarlanan ve Birinci Dünya Savaşı Avrupa’sında geçen The Childhood of a Leader, son derece zeki olan 7 yaşında Prescott adındaki bir çocuğun gelişimini anlatıyor. Film, yaşamını sürdürdüğü evdeki otoriteye ve baskıya isyan ederek git gide cüretkarlaşan küçük yaşlardaki Prescott’un yakın gelecekte tüm dünyaya korku salan faşist bir lider olmaya doğru adım adım yaklaşmasını konu alıyor.
Gerçek bir hikayeye dayanan dram filmi The Lost City of Z, İngiliz kaşif Percy Fawcett’in (Charlie Hunnam) hayatını ve Amazon’un derinliklerine doğru olan yolculuğunu konu ediniyor. Percy’nin araştırma yaptığı bölgede daha önce keşfedilmemiş bir medeniyetin kanıtlarını elde etme arayışına yardım eden subay Henry Costin’i ise Robert Pattinson canlandırıyor.
Bir polisiye filmi olan Good Time, Connie’nin (Robert Pattinson) zihinsel engeli küçük kardeşi Nick’i (Benny Safdie) hapisten kurtarmak için New York şehrinin suç dünyasına bulaşır. Connie, kardeşini hapisten kurtarmak için çaresizce para biriktirmeye çalışırken birden bire kendi hayatını tehlikeye atarken bulur.
Zengin ve varlıklı bir adam olan Samuel Alabaster (Robert Pattinson), Batı Amerika’ya doğru yolculuk etmektedir. Onun nihai amacı ise hayallerini süsleyen ve gerçek aşkı olan Penelope’nin (Mia Wasikowska) ile yeniden bir araya gelip onunla evlenmektir. Parson Henry (David Zellner) adındaki bir sarhoşla ve Butterscotch adındaki minyatür bir atla çıktıkları bu Vahşi Batı yolculuğu beklemedikleri bir şekilde yön değiştirir ve asla tahmin edemeyecekleri şekilde karmaşık bir hal alır.
Gelecekte geçen uzay filmi High Life, bir grup suçludan oluşan bir ekibi ve görevlerini konu alıyor. Robert Pattinson’ın canlandırdığı Monte ve küçük kızı, büyük bir kara deliğe karşı hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Tarihi bir dram filmi olan The King, İngiltere Kralı V. Henry’nin (Timothée Chalamet) tahtı merhum babasından miras alırken yükselişini gözler önüne seriyor. Pattinson, filmde genç kralın iktidar koltuğuna meydan okuyan Fransa Prensi Dauphin karakterini canlandırıyor.
Dram, aynı zamanda da korku filmi olan The Lighthouse, Thomas Wake (Willem Dafoe) ve Ephraim Winslow (Robert Pattinson) adındaki iki deniz feneri bekçisinin hikayesini anlatıyor. 1890’lı yılların New England’ında ücra bir adada uzun süredir bekçilik görevlerini sürdüren bu ikili zamanla akıl sağlıklarını yitirir ve en derin korkuları ile yüzleşir.
Aksiyon ve aynı zamanda bir bilim kurgu filmi olan Tenet, büyük bir kargaşa ve kaosu önlemeye çalışan bir casusun zorlu bir yolculuğa çıkmasını anlatıyor. Filmin yönetmen koltuğuna oturan ünlü yönetmen Christopher Nolan, aynı zamanda filmin senaryosunu da yazdı.
Yorumlar (0)