Dünya üzerinde 500 aktif volkan bulunuyor ve her yıl bunlardan 50 kadarı harekete geçerek lavlarını püskürtüyor. Sadece bu yıl bile İspanya, İzlanda, Endonezya, İtalya’daki volkanlar gündemde sık sık yer aldı. Bazısı 800, bazısı 6000 yıllık uykusundan uyanarak tekrar lav püskürtmeye başladı.
Türkiye’nin de içinde olduğu Alp-Himalaya kuşağında İspanya’dan başlayıp İtalya ve Yunanistan üzerinden Türkiye, İran, Endonezya ve Filipinler’e doğru giden bölge içerisinde yüzlerce volkan var. Buralarda tarih boyunca patlamış büyük volkanlar bulunuyor.
Verilere göre Türkiye’de yaşanan son volkanik patlama, 1855 yılında Tendürek Dağı’nda gerçekleşti. Ancak uzmanlara göre, bu volkanlar tamamen susmuş değil ve zamanı geldiğinde tekrar faaliyete geçecek!
1985 yılındaki patlamada 23.000’e yakın insan öldü. Sıkıştığı yerde 60 saat boyunca beklemek zorunda kalan Omayra da ne yazık ki kurtarılamadı. Kötü ekonomi, terörizm gibi sorunlarla boğuşan insanlar "tüm dertler bitti de volkan mı kaldı" diyordu. Yani bu kadar kişinin ölmesinin nedeni hazırsızlıktı.
Sessiz ve derinden gerçekleşen bir felakete neden olan volkan, bundan önce 1845’te patlamıştı. 140 yıldır uyuduğu için tehlikeli olmadığı algısı oluşmuştu. Oysa insanlar için uzun olan bu zaman dilimi, jeoloji için çok çok kısaydı.
Bilim insanları uyarmıştı fakat kimse dinlememişti. Bizde de benzer bir durumun yaşanmaması için yetkililerin ve halkın bilinçlenmesi gerekiyor. Çünkü bu yüzyılda Türkiye’de bir yanardağ patlama ihtimali, patlamama ihtimalinden çok daha yüksek!
Bir volkanın aktif sayılması için son 10.000 yılda patlamış olması yeterli. Bizdeki volkanların 10 tanesi teknik olarak aktif volkanlar.
Aktif Volkanlar:
Acıgöl-Nevşehir
Ağrı (Ararat)
Erciyes Dağı
Göllü Dağı
Hasan Dağı
Karaca Dağ
Karapınar Volkanik Alanı
Kula
Nemrut Dağı
Tendürek Dağı
Olası Volkanlar:
Girekol Tepe
Gölcük
Kars Platosu
Süphan Dağı
Aktif Olmayan Volkanlar:
Kapadokya
Bristol Üniversitesi ve TÜBİTAK tarafından hazırlanan bir araştırma raporuna göre, Türkiye dünyadaki volkanik faaliyete ev sahipliği yapan 95 ülkeden en riskli 14. ülke.
Volkan riskinin tek bileşeni Endonezya, İzlanda gibi sık sık patlayan volkanlara sahip olmak değil. Aynı zamanda o volkanların etrafında ne kadar insanın yaşadığı, o ülkenin vatandaşlarının ve yetkililerinin volkanik bir felakete ne kadar hazırlıklı olduğu, ülkede volkanların ne kadar yakından takip edildiği ve genel olarak volkanik tehlike ve risklerden ne kadar haberdar olunduğu gibi detaylar da önemli.
Türkiye’de volkan riski üzerinde neredeyse hiç durulmadığı ve neredeyse hiçbirimizin volkanizmayla ilgili en ufak bir fikri olmadığı için volkanik oluşumlar etrafında muazzam bir nüfus birikimi söz konusu. Ülkemizdeki aktif volkanların etrafındaki 100 kilometrelik yarıçapta 15 milyon insan yaşıyor.
Bu ihtimali tahmin etmenizi isteseydik %7, %0,7 gibi oranları daha çok duyardık fakat bilime göre gerçek ihtimali bu! Buna rağmen volkan tehlikesi konusunda bir bilinçlendirme neredeyse yok. Oysa biz görmesek bile çocuklarımız, torunlarımız çok büyük ihtimalle Türkiye’de bir volkan patlamasına tanıklık edecekler.
Ağrı Dağı’nın son patlamasında en az 1900 kişinin öldüğü düşünülüyor, ki o zamanın nüfusuyla düşününce bunun ne kadar çok olduğunu anlayabilirsiniz. Bu sayı doğruysa, bu, kayıtlı insan tarihindeki en ölümcül 21. volkanik patlama olduğu anlamına geliyor.
Bonn Üniversitesi’nden Prof. Dr. Thomas Litt koordinatörlüğünde yapılan araştırmada, Van Gölü’nün yaşının yaklaşık 400.000 yıl olduğu ve gölün Nemrut volkanının patlamasından kaynaklandığı saptandı.
Prof. Dr. Thomas Litt, en son 1440’lı yıllarda faaliyet gösterdiği varsayılan volkanın patlayarak faaliyete geçeceğini belirtti. Göl üzerinde yapılan bu araştırmayla birlikte jeofizikçiler, jeologlar ve risk analizcilerine göre en büyük risk ise volkanizmanın akarak değil patlayarak oluşması.
Kaliforniya Üniversitesi’nden Axel Schmitt ve ekibinin araştırma sonuçlarına göre Çatalhöyük’te yaşanan volkanik patlama ile "lav püskürten volkan resmi"nin zamanları çakışıyor.
Yeni kanıtlar 8600 yıllık resmin dünyanın en eski manzara resmi olduğunu kanıtlayabilir. 1960 yılındaki kazılarda kerpiç bir evin duvarında keşfedilen, bir yerleşim yeri üzerindeki iki tepeli volkanın lav püskürtmesini gösteren, üç metre genişliğindeki MÖ 6600 tarihli resim Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde tutuluyor.
Marmaris’in 150 metre ilerisinde 25 metre derinlikte de bir volkan ağzı tespit edilmişti. Deniz suyunda yüksek sıcaklıklar ve bölgede sismik faaliyetlere rastlanmıştı (2340 deprem).
Kaynaklar:
Bonn Üniversitesi’nden Prof. Dr. Thomas Litt koordinatörlüğündeki 35 bilim insanı
Dr. Çağrı Mert Bakırcı (Evrim Ağacı)
Kaliforniya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Axel K. Schmitt ve ekibi
Jeofizik Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu
Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz
Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir
Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan
TurkVolc
Yorumlar (0)